Haziran 2022

Gizli Güç

Türkiye’yi, hatta dünyanın tümünü patlayacak bir volkana benzetmek mümkün. Görüntüde her şey güzel, üç tarafı denizlerle çevrili, yedi iklim dört bucak, muazzam bir tabiat, yeşil bir coğrafya, güneş ve yetmiş iki milletten oluşan bir halk. Devleti yönetenlerin dışarıya yansıtmaya çalıştıkları tablo da “güzel”. Kendilerini dünyanın sayılı ekonomileri arasında görüyorlar, insan hakları ve demokrasi konusunda kimse Türkiye ile boy ölçüşemez. Yakında uzaya bile çıkıyoruz. devamı


Yüz Yılın En Önemli Kazanımı… İtirazı Olan Beri Gelsin!

Ülkenin durumu hepimizin malumu. Tekrarlamaya gerek yok. Var olan sorunların kapitalizmin restorasyonu temelinde giderilemeyeceği açık. Bu çerçevede var olan kapitalist düzenin aşılması gerektiği konusunda şüphemiz yok. Kapitalizmin de ancak devrimci yoldan aşılabileceği ise yine şüphesiz kesin. Belirleyici olan bugün bulunduğumuz noktadan devrimci dönüşümler zamanına, yani devrime nasıl ulaşacağımız ile ilgili olmalı. devamı



Haziranın Güzelliğinden Temmuzun Sıcaklığına…

Bir halk deyişi derki, “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.” Bu halk deyişini ülkenin bugünkü ekonomi-politiğine uyarladığımızda şu sonucu çıkarmak mümkündür. Ülkede yaşanan ekonomik kriz önümüzdeki günlerde, yaz mevsiminde ve sonrasında zirveye ulaşacak, politik hareketlilik artacak, halkların öfkesi daha da kabaracak ve birleşik devrimci demokratik mücadele kendini daha da dayatacaktır. devamı


Sınıf Karşıtlığı, Sendikalaşma Ve Pratik Süreçlerine İlişkin -1-

Tarihi; ebedi-hakim ve büyük devlet, yüce kahramanların öyküleri üzerinden kurgulayan anlayışlar bütünlüklü, doğru bir biçimde geçmişi ve toplumu yorumlamaktan uzak kaldılar. Bir otokratın ve azınlık bir zümre üzerinden dönemi yorumlama gayreti içinde olanlar, o koşulları hazırlayan öncelleri ve toplumsal değişimin mantığını görmekten hep uzaktı. Asıl olan güçlüyü yüceltmek, oluşan çıkarlar sisteminin çelişki ve vahşi yüzünü gizlemekti. devamı



Halit Erdem: “15-16 Haziran tarihte olmuş bitmiş bir olay değildir”

Halit Erdem

DİSK’e bağlı T. Maden-İş Sendikası eski Genel Sekreteri Halit Erdem: 15-16 Haziran Türkiye işçi sınıfında çok etkiler bırakmıştır. Yani tarihte olmuş bitmiş bir olay değildir. Öyle kabul edilmemelidir. Bugünkü bir ortamda şeklen 15-16’ya benzeyen bir eylem zor görülebilir. Ama işçi sınıfının yaşadığı koşullar hala 15-16 Haziran’daki gibi. devamı


Hegemonya mücadelesi

BRICS ÜlkeleriAlman tekelci burjuvazisi siyasi temsilcilerine ne kadar teşekkür etse, o kadar az kalır herhalde. Çünkü şimdiki Federal Hükümet 1945 sonrasında belki de ilk kez bu kadar açık bir biçimde Alman emperyalizminin çıkarlarına sahip çıkıyor ve toplumun genelini bu çıkarların hizmetine sokmaya çalışıyor. devamı


Demokrasi ve Özgürlük veya Daimî Kulluk-Kölelik!

HDP MitingiÜlkemiz hızla yeni bir yol ayırımına yaklaşıyor. Bu kavşakta 2023 seçimleri bekleniyor. Burada üç farklı yol arasında ikisi sağa, biri sola yönelen demokratik ittifak var. Seçim bu üçü arasında yapılacak, ülkemizin kaderi belirlenecek. Birincisi, gidilen kanlı, kirli, yolsuzluk, iktidar yanlısı çok azınlık bir kesimi insanın aklını aşan haksız servete kavuşturmak, hukuk dışı taraflı kayırma, ülkemiz insanları arasında bölücülük yapmak, kadın cinayetleri, işsizlik, doğa katliamı, halkın temel gıda maddeleriyle oynama, tarım ve hayvancılığı yok etme, komşularımızla sürekli sorun çıkarma… benzer temel sorunlarla Türkiye halkları boğuşup duruyor. Artık bunun da sonuna gelindi. Bıçak kemiğe dayandı, gidilen yolun felaket olduğu geniş kesimlerce görülüyor. Bundan sonrası var olan sorunların daha ağırını, beterini şiddetlisini yaşatmak için politik seçkinlerin iktidarlarını sürdürüp, tahakkümü süreklileştireceklerinden kuşku duyulmamalı. devamı


İçindeki Vicdanı Ayaklandır

Kendimize

Bir yolculuktayız. Bunca emek, bunca acı, bunca kayıplar, üstün kamu yararı, büyük insanlık için. Düşüncenin maddi temellerinden hareketle, bireyin, insanların, toplumun, toplumların çeşitliliği kadar, farklı empatileri içinde barındıran bir toplum tasavvuru oluşturabilmeliyiz. Eski toplum yerine, yeni bir toplum kuracağız.1 Bu yolda başkalarına gitmeden önce, kendi vicdanımızı sorgulamalıyız. İnsan kendisinde bulamadığını, toplumda bulamayacak, sürekli bir hayal kırıklığı yaşayacaktır. Bu da kendi içinde çelişkiye neden olacak, şizofrenik bir ruh halini doğuracaktır. Çünkü her toplum, kendi benzeri bireylerin toplamından ibarettir. devamı