Mehmet TOSUN

Sınıf Siyaseti ve Seçimler

Seçim döneminde sosyalist solda aynı uzak hedef projeksiyonuna rağmen, bir türlü sonuca ulaşmayan yoğun tartışmalar yapılıyor. İşçi sınıfının mücadele tarihi ve günümüze bıraktığı önemli deneyime rağmen ayrık tutumların ortaya çıkması tarihsel deneyimlerin farklı yorumlanışı olacağı gibi, dönemine ilişkin somut nesnel ve öznel şartların pratik süreciyle de ilgili. devamı


Deprem İnsanları, Dayanışma Ve Çocuklar…

Deprem İnsanları ve ÇocuklarYıkıntılar arasında dolaşan insanlar eski sokaklarını arıyor. Göçük altında kalanlardan umut kesildi. Birbirleriyle yaşlı gözlerle iletişim kuruyorlar sessizce. Meydan diye bilinen, takoz, beton parçaları, içine iyi kötü anıların saklandığı eşyaların serpildiği daracık alanı çevreleyen kahveler yok. devamı


Deprem = Sömürü + İhmal + Katliam = Kapitalizm

Odadaki beyaz ışık cama vuran bir insan başını yansıtıyor pencereye. Onun yanında başka biri, dal gibi boynu, ince, narin elleriyle kış gecesinin sıcacık çayını sunuyor. Masaya dağınık bırakılmış kitap ve defterlerin arasına usulca bırakıyor bardağı. Bir umut ve gülümsemeyle bakıyor babasının yüzüne. Bakışı çocuk, uysal, tedirgin. Duruşu bir yetişkin gibi dimdik. Gecenin bir demir gibi sert soğuğuna gönderip babasını, masa üzerinde duran derslerine dönecek. Sonra sabahın ışığında işten dönüşünü bekleyecek… devamı


Demokrasi Mücadelesinin Öznesi Olmak Ve Seçimler…

Halkların Demokratik KongresiSeçimler yaklaştıkça halkın politikaya ilgisi artıyor. Bunun birçok nedeni var. Gündelik yaşamda ekonomik sorunlar öne çıkmasına rağmen, yapılan halk röportajlarında insanların çözüm önerileri konusunda net bir yaklaşımı yok. Burjuva partilerinin sokak yarışı, sistemin piramitlerinde kaybolup gidiyor. devamı


Hastalıklı Düşünceyi Pratik Tedavi Eder

Ekonomik sıkıntıların ayrıcalıklı küçük bir azınlık dışında bütün toplumsal kesimlerin birincil sorunu haline geldiği, gençlerin, kadınların, emekçilerin gelecek kaygısıyla yaşadığı ve en basit demokratik taleplerin bile şiddetle bastırıldığı bir toplum yapısından özgür bir geleceğe ilişkin çıkış yolları aramak günümüzün en önemli gündemi. Ülkemizde devrimci-demokrat güçler bu yönde arayış ve mücadele yöntemleri geliştirilmeye çalışıyor. devamı


Bir 10 Eylül Yazısı: Zamanın Değiştirdiklerini Anlamak…

İyiyi geleceğe taşıyan sınıf kiniyle; bir kişi, yüz kişi, bin kişi, yüz bin kişi çoğalarak kurulan çadırlara karıştı fabrika önlerinde. Geleceğin aydınlık yüzü için bıkmadan türküler söyledi. Bir Mayıs’ta kızıl kan oldu yüzü. Meydanlardan her geçişinde tuhaf, acı ve ürkek bir duyguyla yanı başında düşen gencecik bedenleri hiç unutmadı. 

Sokaklarında ağır adımlarla herkesin bildiği kalleş pusulardan geçti. Avuçlardan fışkıran terle sulayarak toprağı, kıpkızıl açan fideler ekti. Bir adımdan çoğalarak binlerce adıma, nümayişlerin gürültülü haykırışlarından tam güneşe tutunacağım derken, kapkaranlık baskın bir geceden sonra, ölümün bile yasallaştığı apoletli günlere uyandı.  devamı


Sınıf Karşıtlığı, Bağlaşıklıklar Ve Demokrasi Mücadelesinin Kitleselleşmedeki İşlevi Üzerine -3-

Önceki yazılarımızda sınıf karşıtlığının pratik sürecinde sınıf mücadelesini doğuracağı ve sınıflı toplumlarda bu durumun nesnel bir olgu olduğunu belirtmiştik. Kapitalist toplumda artı-değeri üreten ve el koyan biçimindeki temel karşıtlık üzerinden şekillenen burjuva devlet, geniş emekçi yığınlar ve halka yönelik yoksulluk ve baskıyı getiren sonuçlarına rağmen, yüzyıllardır varlığını nasıl koruyabiliyor? devamı


Sınıf Karşıtlığı Ve Demokratik Örgütlenmelerin İşlevi Üzerine -2-

TÜİK'e karşı bir miting

Burjuvazi en geniş, en elverişli koşullarda emek sömürüsünü sürdürmek ve bu temel üzerinde sistemini garantiye almak istemiştir. Kapitalist üretim ilişkilerinde üretimin toplumsal karakteri ile, mülkiyetin bireysel ellerde toplanması eşitsizliğin nedeni ve toplumun çoğunluğunun yoksullaşarak, azınlık bir kesimin ise devasa bir şekilde zenginleştiğini Marksist siyasal ekonomi biliminden biliyoruz. devamı


Sınıf Karşıtlığı, Sendikalaşma Ve Pratik Süreçlerine İlişkin -1-

Tarihi; ebedi-hakim ve büyük devlet, yüce kahramanların öyküleri üzerinden kurgulayan anlayışlar bütünlüklü, doğru bir biçimde geçmişi ve toplumu yorumlamaktan uzak kaldılar. Bir otokratın ve azınlık bir zümre üzerinden dönemi yorumlama gayreti içinde olanlar, o koşulları hazırlayan öncelleri ve toplumsal değişimin mantığını görmekten hep uzaktı. Asıl olan güçlüyü yüceltmek, oluşan çıkarlar sisteminin çelişki ve vahşi yüzünü gizlemekti. devamı


Acı Çeken Herşeyi Gömemezsiniz… Savaş, yıkım ve zulme rağmen gülüşleri bulutlara çizilen, oradan düşlere uzanan yaşamlar…

-1- 

Babaannemi her ziyaretimizden, günümüzün yol ayrımını besleyen çuval dolusu öykülerle dönerdik. Gizlice videoya çektiğimizi fark eder,  

“Açmayın şu makineyi. O çalışınca kendim olamıyorum. Yaklaşın şöyle yanıma…” 

Kardeşimle iyice yanına sokulur, toprak evin duvarına dayanmış saman dolu yastıklara iyice kurularak, çamurla sıvanmış küçücük ocağında yanan çalı çırpının genzimizi yakan dumanına aldırmadan bütün dikkatimizi onun anlatacaklarına verirdik.  devamı