Gizli Güç
Türkiye’yi, hatta dünyanın tümünü patlayacak bir volkana benzetmek mümkün. Görüntüde her şey güzel, üç tarafı denizlerle çevrili, yedi iklim dört bucak, muazzam bir tabiat, yeşil bir coğrafya, güneş ve yetmiş iki milletten oluşan bir halk. Devleti yönetenlerin dışarıya yansıtmaya çalıştıkları tablo da “güzel”. Kendilerini dünyanın sayılı ekonomileri arasında görüyorlar, insan hakları ve demokrasi konusunda kimse Türkiye ile boy ölçüşemez. Yakında uzaya bile çıkıyoruz. On milyondan fazla üyeye sahip bir iktidar partisi, onmilyonlarca oy alan bir Cumhurbaşkanı… Daha ne istiyorsunuz?
Gerçekler hiç de öyle değil. O verimli topraklar tarıma ve hayvancılığa kapatılmış, samanı dahi ithal ediyoruz. İşçinin açlık ücreti ortalama ücret düzeyine yükselmiş. İşsizler ordusu her geçen gün büyüyor. Emekliler açlık sınırında yaşıyor. Hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Kısacası onmilyonlar hayatta kalma mücadelesi veriyor. Yetmişiki millet unutulmuş tek bir millet sayılmaya çalışılıyor. Biraz itiraz eden Kürtler her türlü baskı ve teröre maruz kalıyor. Türk milletinden başkasına söz ve yaşama hakkı yok! Kadınlar, genç kızlar katlediliyor, katiller aklanıyor. Gençler geleceklerini ülkeyi terketme planları ile garanti altına almaya çalışıyor. Ama kimilerine göre herşey tıkırında…
Hasıraltı edilen, dikkate alınmayan, yok sayılan tüm sorunlar toplumun derinliklerinde birikiyor. İşçilerde birikiyor, köylüde birikiyor, işsizde birikiyor, emeklide, kadınlarda, gençlerde, tüm emekçilerde birikiyor… Sorunlar artıkça o derinlikler ısınıyor. Öfke artıyor. Bugün korku imparatorluğunda sesini çıkaramayanlar bileniyor. İşte volkan patladığı zaman dağın tepesinden dışarı fışkıran o korkunç kızıl ve her yeri yakıp yıkan lavlar misali, o lavları oluşturan mağma misali toplumun derinliklerinde gizli bir güç enerjisini dışa vuracağı zamanı bekliyor. Bu yaşadığımız koşullarda başka türlü olması da mümkün değil. Doğanın kanunu böyle, toplumların da… Bizi izlemeye devam edin.
Politika