Her Yer Direniş Her Yer Kavga Ama!
Barikatlar kuruluyor dört bir yanda, dört bir yanda yumruklar havada direniyor ülke.
Bir yanda Kürt illeri, diğer yanda Artvin Cerattepe direniyor!
Bir yanda egemen sermaye devleti, diğer yanda yaşam haklarını savunan halk!
Bir yerde doğanın yeşili doların yeşiliyle savaşıyor!
Öte yanda halk faşizmin kanlı boyasına karşı!
Sınıf da boş durmuyor elbet!
Kavga sesleri geliyor dört bir yandan..
Metal işçileri fabrikalarda birer birer direniş bayrakları yükseltiyor.
İnşaat işçileri !
Basın emekçileri ve işçileri !
İşçilerin yumrukları havada…
İsçi sınıfının öncü müfrezesi bu kez Gezi’den daha örgütlü bir direnişi nakış nakış işlemelidir.
Yoldaş Lenin’in Nisan 1924’te Sverdlov Üniversitesi’nde verilen konferanslarda değindiği, “Parti her şeyden önce işçi sınıfının öncü müfrezesi olmak zorundadır. Parti’nin, işçi sı¬nıfının en iyi unsurlarını, bu unsurların deneyimini, devrimci ruhunu proletarya davası uğruna sonsuz fedakârlığını emmesi gerekir. Ama gerçekten bir öncü müfreze olması için, partinin devrimci teori ile ha¬reketin yasalarının bilgisiyle, devrimin yasalarının bilgisiyle silahlanmış olması gerekir. Yoksa parti, proletaryanın mücadelesini yönete¬mez, proletaryaya önderlik edemez. Eğer parti, işçi sınıfının kitlesinin duygularını ve düşündüklerini kaydetmekle yetinirse, kendiliğinden hareketin kuyruğunda sürüklenirse, kendiliğinden hareketin ataletinin ve politikaya karşı ilgisizliğin üstesinden gelemezse; eğer parti, prole¬taryanın geçici çıkarlarının üstüne çıkamazsa, kitleleri proletaryanın sınıf çıkarlarını anlama bilinç düzeyine yükseltemezse, gerçek bir parti olamaz. Parti, işçi sınıfından ilerde olmak zorundadır; parti, işçi sını¬fından daha uzakları görebilmelidir; parti, kendiliğinden hareketin kuyruğunda sürüklenmemeli, proletaryaya önderlik etmelidir.”
Paragraf iyi okunmalıdır.
Zira Gezi direnişinde en büyük eksiklik kitleyi örgütleyecek bir gücün eksikliğiydi. Kendiliğinden gelişen halk direnişi egemen güçlerin çok yönlü saldırısıyla bir müddet sonra sönümlendi.
Şimdi Türkiye Kürdistan’ı, Artvin Cerrattepe ve fabrikalarda kaldırılan sağ yumruklar, egemen güçlerin başına bir balyoz gibi insin isteniyorsa, Yoldaş Lenin’in tam 92 yıl önce işaret ettiği tespitler ve gösterdiği yol, yeniden ve baştan sona özümsenmelidir.
Kendiliğinden gelişen direnişler sınıfın öncü müfrezesinin devrimci teorisiyle buluşturulmazsa sönümlenmeye mahkumdur!
Güneşli ülkeye giden yol; onun öncü müfrezesi tarafından her taşı Marksçı-Leninci ilkelerle örülmüş işçi sınıfının savaş yoludur!
İşçi sınıfının savaş yolunda ileri!