Bay Rockefeller’e Mektup
Bay Rockefeller, devamı
Bay Rockefeller, devamı
Ülkemiz son yılların en önemli ve en heyecanlı genel seçimlerine tanık oluyor. %10 barajının halklarımız tarafından darmadağın edileceğini şimdiden hisseden burjuvazi, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) şiddetle saldırıyor. Amaç, gelişen devrimci demokratik hareketi kırmaktır. devamı
Alman sermayesinin en önde gelen sözcülerinden FAZ gazetesi, son haftalarda islamist terör çetelerinin özellikle Suriye-Türkiye sınırındaki İdlib başta olmak üzere önemli bölgeleri ele geçirmelerinin bir tesadüf olmadığını belirtiyor. devamı
Köşe oluşturan duvarların başları, birbirine değdirilmiş metale benziyorlar. Bu duvarlar sürekli, gizlice ve sinsice cinayet işleyen seri katiller gibi duruyorlar. Bu duvarları yapan ustanın tenine, merhamet damlacıkları düşmemiş. Acı bir hatıraya mealsiz bir kazanca dönüştürmüş, gaddarca yapmış. Hammaddenin içine kum tanecikleriyle kalınlaştırılmış ve bitimsiz bir boşluğun garezinde bırakmış. devamı
Seçimler, egemen sınıf burjuvazi ile devrimci demokratik güçlerin, ezilenlerin ve işçi sınıfının kıyasıya karşı karşıya geldiği, kapitalizmin bütün “kirli çamaşırlarının” ortaya döküldüğü, geniş halk kitlelerinin hızla politikleştiği bir süreçtir. devamı
Savaşsız, sömürüsüz, baskısız politik ve ahlaki toplum düzeni olan Sosyalizmi kurma amacından daha ahlaki, daha hümanist bir amaç olabilir mi? İnsanı araç değil, amaç edinmiş, Sosyalizm’de çağdaş insanın geldiği ahlaki değerlerin daha etkin kılınması, ya da Sosyalizm gibi hümanist bir toplum düzeni kurmayı amaçlayan devrimciler, komünistler arasında bu değerlerin daha büyük önem taşıması ise son derece önemli ve doğal bir durumdur. devamı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de resmi işsiz sayısı 2014 yılı Temmuz döneminde 2 milyon 867 bin kişiyi buldu. Aynı dönemde işsizlik oranı erkeklerde yüzde 8.8, kadınlarda ise yüzde 12 düzeyine ulaştı. devamı
Bandırma’da yaşayan İlknur Pazarcık, eşiyle birlikte araştırma yaparken dünyada yaygın olarak üretimi yapılan, ancak bir çok insanın bakmaya cesaret edemediği solucan gübresine ilgi duydu. devamı
Aydın’da dekoratif ev mobilyası üreten bir işletme, özellikle kadınlara yönelik ürettiği ürünlerin yapımında kadınlara yer veriyor. Genelde erkek mesleği olarak nitelenen marangoz atölyelerinde gelir darboğazını aşmak için çalışmak zorunda kalan öncenin tarım işçisi ev kadınları bütün iş süreçlerini yerine getiriyorlar. devamı
Tarım işçisi aileler, kapsamlı ve ulaşılabilir sağlık hizmetine kentsel alanların dışında tarlalarda yaşamaları, sık yer değiştirmeler, sağlık güvencelerinin olmayışı, sağlıklarını koruma bilgilerinin olmayışı ve özellikle kadınların okur yazar olmayışları ve dil farklılığına bağlı iletişim sorunları nedeniyle devamı
Halen sofrasında Karadeniz’den çıkan balığı yiyemeyenlerin öyküsü
Kendi tarihinde 1915’e dönemeyen, bugününe bakamayan bir coğrafyada yaşama tutunma inadına ve rengine sahip halklar olarak, iktidar aygıtının kapitalizmde coğrafyası olmayan bir benzeyişler bütünü olduğunu anımsatacak bir başka tarihi not düşmek gerekiyor.
21 Mayıs 1864... Kayıtlara düşen ilk soykırım tarihidir 21 Mayıs. devamı
Bu sene Mayıs ayında dünya proletaryasının büyük öğretmeni, ölümsüz düşünür ve devrim savaşçısı Karl Marx’ın 187. doğum yılını kutluyoruz. Onun hayatını ve eserini anmak, “sosyalizm öldü” yalanının ve küstahlığının yaygınlaştığı günümüzde, daha da büyük bir önem kazanmaktadır.
İlk yıllar ve Hegelci Dönem devamı
Maksim Gorki (1868-1936)’nin yaşamı, yoksulluk ve acı içinde geçer. Ekmeğimi Kazanırken, kendi yaşamından esinleyerek yazdığı otobiyografik bir kitabıdır. Kitap, on yaşındayken ayakkabıcı çırağı olarak işe başlamasından üniversitede okumak için Kazan’a gitmesine kadar olan dönemi anlatır. Maksim Gorki, çalışma boyunca Rus işçi sınıfının durumunu gözlemler. Lümpen kesimlerin davranışlarını, ahlaki, sosyal ve politik yanlarını irdeler. devamı
“Türkiye’nin gündemi seçim gündemi” deniyor. Bizce bu açıklama çok basit olur ve işin gerçek yanını örter. “Türkiye’nin gündemi sınıf mücadelesi gündemidir”. Seçimler de, 1 Mayıs da, Barış ve Demokratikleşme Süreci de, toplumsal yaşamdaki her şey ama her şeyi bu gözle değerlendirmek gerekir. Seçimler bunun sadece bir parçasıdır. devamı