Türkiye ve Dünyaya Bakış - 154
Ukrayna örneğinde kapitalizm ve savaş
Bazen insan düşününce akıl sır erdiremiyor. Dünyada bu savaşlar neden çıkarılır? Şehirler yıkılıp mahvolur, insanlar ölür, sakat kalır, açlık ve sefalet çeker, ülkelerin ekonomileri sıfırlanır ve her yönüyle geriler. Normal insan bu soruyu kendisine sorar ve yanıtını bazen veremez. Veya milliyetçi bir bakış açısıyla cevap verdiğini zanneder. Halbuki dünyada bugüne kadar olan tüm savaşlar dünyayı ve pazarı paylaşmak için yürütülmüştür.
Günümüze bir göz atalım. Ortadoğu on yıllardır yangın yeri. Uzakdoğu bilinçli olarak bir savaşa hazırlanıyor. Son zamanlarda da tüm dikkatler Ukrayna üzerinde. Yazının sınırlarını aşmamak için bu seferlik konuyu Ukrayna ile sınırlayalım.
Dünya Sosyalist Sistemi’nde karşı-devrim dalgası sonucu sosyalist ve halk demokrasileri ile yönetilen devletler kapitalizme dönüş yaparken Berlin’de özellikle Federal Almanya Cumhuriyeti ile Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin sözde “birlik” görüşmelerine 2+2 Görüşmeleri adı kondu ve sonunda 2+2 Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma bize göre FAC’nin DAC’yi ilhakı anlamına geliyordu.
Bu görüşmelerde NATO’nun sınırlarının Doğu’ya genişletilmemesi konsunda prensipte anlaşıldı. Emperyalizm ise bu sözleşmeye uymadı ve Doğu ve Güneydoğu Avrupa’daki eski Sosyalist ile Halk Demokrasisi ile yönetilen devletleri önce NATO sonra da AB üyesi yapıldı. Letonya, Estonya, Litvanya, Polonya, Macaristan, Çekoslavakya, Bulgaristan ve Romanya ile parçalanana Yugoslavya’nın kimi devletleri (Slovenya, Hırvatistan, Karadağ, Kuzey Makedonya) ile Arnavutluk NATO üyesi oldular. Sırada Gürcistan, Ermenistan, Azerbeycan ve Ukrayna vardı. Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan konusunda Rusya kesin tavrını ortaya koydu ve bu devletlerdeki yönetici yapılar böyle bir adım atmaya yeltenemediler. NATO bu devletlerden vaz geçmiş değil, ileri bir tarihe ertelemiş durumda. Şimdi önceliği Ukrayna’ya verdiler. Ukrayna meselesini çözerlerse diğerlerini de çözebileceklerini umuyorlar. Rusya Ukrayna meselesine diplomatik ve politik olarak müdahale etti. Kırım gibi tarihsel olarak Rusya ve daha sonra Sovyet toprağı olan bölgede referandum sonucu Kırım’In Rusya Federasyonu’na bağlanması elde edildi. Ukrayna’da da Rus nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerde Donetsk ve Lugansk bölgelerinde özerk cumhuriyetler ilan edildi. NATO ve AB şimdi Batı Ukrayna için satranç oyununa devam ediyor.
Ukrayna meselesi uluslararası alanda bir savaş tehlikesi boyutlarına ulaştı. Göze alırlar mı bilinmez. Çünkü böyle bir savaş NATO ile Rusya ile müttefiklerini doğrudan karşı karşıya getirecek bir niteliğe sahip ve konvansiyonel silahlar ile sınırlanacak bir çatışmaya benzemiyor. ABD konuyu sürekli kaşıyor. Burada şu soru ortaya çıkıyor. ABD, AB, İngiltere ve toplamda NATO böyle bir riski neden göze alacak tavırlar içinde olabilir? Bunun yanıtını savaş konusunda değil ekonomide aramak gerekiyor. Savaş onlar için bir sonuç. Asıl neden ekonomik kriz. Kapitalist emperyalist merkezler hem yapısal hem de dönemsel ekonomik girdabın sorunları içinde debeleniyor. Kendi eserleri olan hastalık virüsü salgınının doğurduğu ekonomik sorunlar ile ABD, Almanya ve diğer merkezlerde dahi enflasyon görülmedik düzeylere yükseldi. Almanya % 4,5 resmi enflasyon açıklıyor ama sokaktaki vatandaş ve işçi sınıfı enflasyonun % 15-20 bandında olduğunu hissediyor. Bugüne dek para basıp ulusal ve uluslararası piyasalara sürmek dahil akıllarınca aldıkları tüm önlemler çözüm getirmedi.
Ellerinde son koz savaş. Kapitalist ekonominin temelini oluşturan askersel sanayi sektörünü kurtarmak onlar açısından kilit konu. Dünyayı yakıp, yıkıp sonra yeniden kurmak onlar için ekonominin krizden çıkarılmasının genel ve somut olarak tek çıkar yolu. Onun için düşmanlar yaratıp, savaş nedenleri yaratıp kendi canlarını kurtarma peşindeler. Bu konunun çok önemli bir konu olduğunu anlamak ve işçilere, emekçilere, yoksul halklara anlatmak zorundayız. İşçi sınıfı ve bağlaşıklarının doğaları gereği emperyalist savaşlara karşı olmalarının barışı savunmalarının ana nedeni de budur. Emperyalistler için, Ukrayna bahane savaş şahane.