Kimilerinin Kemalizm Ve Cumhuriyet Güzellemeleri Ne Anlama Geliyor?

Kimilerinin Kemalizm Ve Cumhuriyet Güzellemeleri Ne Anlama Geliyor?

Her yıl 29 Ekim ve 10 Kasımlarda devlet tarafından resmi açıklamalar yapılır ki bunlar genellikle her yıl yapılanların tekrarı basma kalıp açıklamalardır. Birkaç yıldır bu sıkıcı açıklamaları döktürdükleri incilerle kendilerince ilginç hale getirenler var. Hatta teorisini yapıyorlar da diyebiliriz. Kimlerden söz ettiğimizi kuşkusuz anlamışsınızdır.

9 Kasım 2018’de Kemal Okuyan adlı zat “Mustafa Kemal olmasaydı…” başlıklı bir yazı kaleme alıyor. Mustafa Kemal olmasaymış Anadolu’daki mücadele başarısız kalırmış, Meclis Saray karşısında dik duramazmış, Anadolu’daki hareket Sovyet Rusya’ya yaramazmış ve Cumhuriyet ilan edilemezmiş.

Bu yazıyı yazmasının sebebini de şöyle açıklıyor: Tarihe böyle yaklaşmak çoğu kez yanıltıcıdır, biliyorum ama her 10 Kasım’da sola bulaşık liberalizmin ‘Mustafa Kemal’e saygı duymak komünistlere mi kaldı’ vıdı vıdısından bıktığım için bunları yazıyorum. Mustafa Kemal olmasaydı, işler karışırdı, tahmin edilemeyecek kadar karışırdı.” En hafif tabiriyle liberalizm sosuna batmış olanın asıl kendisi olduğunu unutarak kullanmaya çalıştığı komünist kimliğini inkar etmek ancak bu kadar olur dedirtiyor insana. Bir de “Mustafa Suphi ve yoldaşları haince katledilmeselerdi ne olurdu?” diye sor bakalım. Bir komünistin sorması gereken soru budur. Soramazlar, çünkü komünist değiller.

Üç sene sonra 10 Kasım 2021’de yaptığı söyleşide de şu parlak fikirleri öne sürüyor: “Türkiye Komünist Partisi mi Kemalistmiş? Cumhuriyet’in tarihsel kazanımlarını vurgulamak, Mustafa Kemal Atatürk için ‘büyük devrimci’ydi demekle Kemalist mi olunuyor?” Kendisine vah vah dedirtmekten başka bir anlamı olmayan cümleler…

Kemal Okuyan bu sene 2022’de de Sol TV’de “Cumhuriyetin kuruluşunu TKP neden sahipleniyor” başlıklı bir saati aşkın bir görsel program gerçekleştirdi. Bilindik bir dizi safsatayı tekrarladıktan sonra Kemalistler için, “Taraf olmak lazım. Hareketin başındakiler komünist falan değil. Hatta anti-komünistler. Fakat devrimciler” diyebiliyor ondan sonra da “1921’de Türkiye Komünist Partisi’nin kurucu kadroları Milli Mücadeleye katkı koymak için geldiklerinde kalleşçe öldürüldüler. Bunu biz unutmayacağız…” dedikten sonra “ama” diyor “tarih ilerliyor” ve “Cumhuriyet bir kazanımdır” diye bağlıyor. Bu görüşünü de 29 Ekim günü attığı bir tweetle perçinliyor “Mücadele sürüyor. Bağımsız, Egemen, Laik, Sosyalist bir Türkiye hayal değil. Yaşasın Cumhuriyet”. Haydi diyelim uyduruk hayallerin güzel, işçi sınıfını ve tüm ezilen halkları yüz yıldır inim inim inleten cumhuriyet için neden “yaşasın” ve hem de 29 Ekim’de. Bu sözleri ancak liberal bir burjuva tarihçisi sarf edebilir.

Şimdi gelelim işin asıl bombasına. Aynı çevrenin temsilcilerinden Aydemir Güler 5 Kasım 2022’de Sol gazetesindeki sanal köşesinde “Cumhuriyetten sonra” başlıklı bir yazı kaleme alıyor. Evlere şenlik bir yazı. Bu yazıda ağızlarına verilmiş Yalçın Küçük baklasını da çıkarmış oluyorlar.

Önce Yalçın Küçük kim? Devletin yıllardan beri sızma olarak kullandığı bir adam. Daha ikinci TİP’te ipliği pazara çıkmış ve atılmış. Gelenek, Toplumsal Kurtuluş, Sosyalist Cumhuriyet, Sosyalist İktidar gibi çeşitli adlarla piyasaya sürülmüş sözde solcuların akıl hocası. Gerilerde, 1968-70 yılları arası, İngiltere’ye Birmingham Üniversitesi’ne gidip “Rus ve Doğu Avrupa Araştırma Merkezinde” ne yaptığına, Sovyetler Birliği üzerine tez yazmak için gösterdiği çabaları ve daha o dönemde Sovyetler Birliği’nin kendisine giriş izni dahi vermemesinin nedenlerine hiç girmeyelim. Kısacası makbul bir adam olmadığını ve bugün savunduğu çizginin aslında baştan beri onu yazar çizer faaliyetlerine yönelten göreve bağlı olduğunu hatırlatmakla yetinelim.

Şimdi Aydemir Güler bu adamın görüşlerini “komünist” olduğunu iddia ettikleri bir oluşumun sanal gazetesinin sayfalarında referans olarak kullanıyor, alıntı yapıyor. Neden? Çünkü akıl hocaları bu malum kişi Yalçın Küçük.

Yalçın Küçük ‘Kemalizm bizi ileriye götüremez. Biz Kemalizm’den geri düşmeyiz’ demişti: ‘Kemalizm’den geri dönülmesini kabul etmeyiz. Geriye baktığımızda, Kemalizm, bizim frenimizdir. İleriye baktığımızda, Kemalizm’in ötelerine açılma zorunluluğu duyuyoruz.’” Aydemir Güler de buna “Doğrudur” diyor.

Bu sözü kendisine TKP adını yakıştırmış olan birisini alıntılayıp, doğrudur dediği zaman, “Kemalist” olduğunu ilan etmiş olur. Unuttuğu şudur; adını hırsızlama aldığı TKP, henüz Kemalistler Kemalist olmadan önce kurulmuştur. Bir komünist şöyle der: “Biz TKP’den geriye düşmeyiz, onun programından geri dönülmesini kabul etmeyiz. Yeniden İttihat Terakki’ye ricat etmeyiz. TKP programı bizim frenimizdir. Elbette o program bizi kendiliğinden ileriye götürmez. Onu yenileriz, ileriye gideriz”.

Aydemir Güler’in söylemi, aslında Kemalist olanın, Kemalizmi yeni koşullara uyduracağını ilan etmektir.

Hiçbir komünist, kendi pozisyonunu Kemalizme göre tarif etmez. Bunu ancak, örneğin Ecevitçi bir Kemalist yapar. Ecevit de zaten yapmıştı. Kılıçdaroğlu da yapmaktadır. Bu anlatım Kemalist çizgide “reform” yapmak isteyen Kemalistin anlatımıdır.

SİP/”TKP” için doğrudur. “Milliyetçiliği” kendi emperyalizmine değil, yabancı emperyalizme karşı “anti emperyalizm” doğrultusunda devam ettirmektedir. “Devletçiliğe” ıkına sıkına “kamuculuk” adını vermiştir. “Halkçılığı” da “sınıfçılık” diye düzeltmiş kendine uydurmuştur. “Devrimciliği” oturduğu yerde “sosyalist devrim” demek diye anlatmıştır. “Laikliği” olduğu gibi almıştır. “Cumhuriyetçilikten” de anladığı merkeziyetçi bürokratik burjuva cumhuriyetçiliktir. Adına “sosyalist” demelerine takılmayın.

SİP/”TKP”, Yalçın Küçük’ün ideolojik önderliğinde 1930’lu yılların Kemalizminin Altı Oku’ndan işte böyle geri düşmemiş, ve ancak işte böyle “Kemalizmin ötelerine geçmiştir.”

Atatürk şimdi yaşasaydı, kurdurduğu sahte “TKP” yerine, işte tastamam SİP gibi bir sahte “TKP” kurdururdu. Likidatör Vedat Nedim Tör şimdi yaşasaydı, aynen Aydemir Güler gibi konuşurdu.

Sonuç: Kendisini Kemalizm temelinde tanımlayan bir parti, “ben devletin partisi olacağım” demiş olur.


Konuyla ilişkili diğer makaleler