Zamanı Geldi
TKP’liler arasında hararetli tartışmalar ve çalışmalar var. Bu kadar insanız… Parmakla saydığımız zaman benim diyen yasal kurulmuş sol ve sosyalist partiler kadar, hatta sayıca daha geniş bir çevreyi teşkil ediyoruz. Hepimiz sınıf savaşımının farklı ve hemen hemen tüm alanlarında aktif faaliyet yürütüyoruz. En az katkı sağlayanımız çevremizde “komünist abi bu konuda ne diyor acaba” diye etrafındaki herkesin görüşlerini kulak kabartıp dinletiyor. devamı

Tekelci burjuvazi ne zaman köşeye sıkışsa ve yönetme yetisi zora girse teröre baş vurur. Bu 12 Eylül 1980 öncesi de böyleydi, 15 Temmuz 2016’da iktidarlarını kurtarmak için yaşanan “darbe” süreci öncesinde de böyle oldu.
Burjuva demokratik dahi olsa bir devletin ne kadar “demokratik” olduğunun en önemli kıstaslarından biri NATO’ya karşı tavrı ve ilişkisi sorunudur. Bugün Türkiye bu konuda bir sınav ile karşı karşıyadır.
Bu yıl 1 Mayıs olağanüstü ekonomik kriz koşullarında karşılanıyor. Ülkenin dört bir yanında işçi direnişleri sürüyor. Geçmiş yıllara göre karşılaştırıldığında direnişler işçi sınıfının kazanımları ile sonuçlanıyor. İşverenlerin kendilerini ağıra sattıkları işletmelerde ise işçiler pes etmiyor, direnişlerini sürdürüyorlar.
Cumhurbaşkanı TBMM’ye Irak, Suriye ve Lübnan’a karşı savaş sürdürmek içerikli tezkereyi iletmiş.
Yok edebileceklerini zannetiler. Daha kuruluşunun dördüncü ayında önder kadrolarını pusu kurarak haince katlettiler. Olmadı. Yasakladılar. Defalarca operasyonlar, tevkifatlar, sürgünler, işkenceler, ölümler tezgahladılar. Binlerce partili kadro ve partiye gönül vermiş gençlik kadrosunu katlettiler. Yine olmadı. Daha yasaklamadan aynı adla parti kurdular.
ABD Afganistan’dan çekiliyor gibi yapıyor. Askerlerini çekiyor, silah sistemlerinin bir kısmını Pasifik, Ortadoğu, Balkanlara ve Afrika’ya kaydırıyor ama bir kısmını da bırakıyor. Çünkü uzun zamandır süren gizli görüşmeler ve üstü kapalı resmi açıklamalar sonucunda Taliban’ı vekaleten kendi yerine ikame ediyor. Taliban bir damla kan dökmeden ülkede egemen oldu.