Yunanistan Referandumu’nu Doğru Okumak

Yunanistan Referandumu’nu Doğru Okumak

Yunanistan'da hükümetteki SYRİZA/ANEL Koalisyonu, Avrupa Merkez Bankası, İMF ve Avrupa Birliği’nin (bu üçlü grup TROYKA olarak adlandırılıyor) borçlarını ödeme sıkıntısına girince halka dönerek, iki hafta gibi kısa bir sürede, bu borçları TROYKA tarafından dayatıldığı gibi ödeyelim mi ödemeyelim mi mantığında bir referandum organize etti. Yanlış anlaşılmasın. SYRİZA / ANEL Hükümeti, bu referandum ile borçları ödemek ile ödememek arasında bir eğilim belirlemeyi hedeflemedi. TROYKA’nın dayattığı plana mı uyalım, yoksa SYRİZA / ANEL Hükümetinin TROYKA’ya önerdiği planı mı tercih edelim. Soru böyleydi. EVET diyenler, TROYKA’nın dayattığı ödeme planına koşulsuz şartsız kabul edenler, HAYIR diyenler ise SYRİZA / ANEL Koalisyonunun önerdiği planın uygulanmasını önerenler olacaktı. SYRİZA / ANEL Koalisyonu, yunancası OXİ olan HAYIR yönünde propaganda yaptı.

Soru Yanlış, Gerçekler Saklandı

Yunanistan'da  referandumBize göre Referandum için sorulan soru, yani sunulan seçenekler yanlıştı. SYRİZA Ocak 2015 seçimleri öncesi yürüttüğü kampanyada önce bütün borçları reddedeceğini dile getirdi ve hatta Yunanistan’ın AB’den çıkması yönünde propaganda yaptı. Sonra bu söylemini yumuşattı. AB’den çıkma seçeneğini ortadan kaldırdı, borçları ödemeyeceğiz dedi. Seçimlerden sonra da 45 günlük bir paydos döneminden sonra borçların ilk taksitlerini ödemeye başladı. Ne zaman ki, ödeme gücü kalmadı ve TROYKA da sıkıştırmaya başladı, Referandum gündeme geldi.

SYRİZA / ANEL Koalisyonu’nun HAYIR’ı, TROYKA’ya yeni bir plan sunarken, bu plan, yaklaşık 8 Milyar Avro tutarında bir borç yükünü ise halka yüklemeyi içeriyordu. Mesela, % 13 oranındaki KDV % 23’e çıkacaktı. Emeklilerin ve işsizlerin maaşları azaltılacaktı. Ücretlilerin maaşlarından kesilen gelir vergileri % 50 oranında artırılacaktı. Ve lüks tüketim mallarına ek vergiler gelecekti. Sonuçta, TROYKA’ya ödenilmemesi önerilen miktar halkın sırtına yüklenecekti. TROYKA’ya tepkili olan ve HAYIR eğiliminde olan halk bunun bilincinde değildi.

Yunanistan Komünist Partisi-KKE, SYRİZA / ANEL Hükümetine verdiği bir önergede, AB üyeliğinin ve SYRİZA / ANEL Hükümetinin TROYKA’ya sunduğu anlaşma önerisinin de oylanmasını önermiştir. Bu önerge SYRİZA / ANEL Koalisyonu tarafından reddedilmiştir. Bu önerge kabul görmüş olsaydı, referanduma katılacak seçmen gerçekten neye oy verdiğini bilecekti. Çünkü SYRİZA / ANEL Koalisyonu Referandum öncesi OXİ / HAYIR kampanyasında halka gerçekleri anlatmadı. Kendi önerileri doğrultusunda sonuç çıksa ve TROYKA tarafından kabul edilse dahi, 8 Milyar Avro’luk yükün halkın sırtına yıkılacağını gizledi.

Referandum Sonucu, Destekleyen Güçler

Yunanistan referandumunun sonuçlarıReferandum sonucunda % 61 HAYIR, % 39 EVET oyu çıktı. SYRİZA / ANEL Koalisyonu zaferini ilan etti, hatta bazı çevreler bu referandum sonucunu SYRİZA için bir güven oylaması olarak değerlendirdi. Bu da ikinci yanılma oldu. Yunanistan’da 10 milyona yakın seçmenden sadece 5,9 milyon seçmen oy kullandı. Oy kullananların oranı içinden % 61 HAYIR (3,5 milyon oy) çıktı. EVET oyu % 39 (2,250 milyon oy). % 41,13 oranında 4 milyon 50 bin sayıda seçmen, referanduma katılmadı, boş oy veya geçersiz oy verdi. Dolayısıyla bu referandumda çıkan EVET oyundan ve HAYIR oyundan daha fazla bir oy oranı aslında 2 öneriyi de REDETMİŞ oldu. Yunanistan Komünist Partisi, seçim lokallerinin önünde kendi bastıkları referandum pusulalarını dağıtarak halkı o pusulaları sandığa atmaya teşvik etti. KKE’nin referandum pusulalarında, Hükümetin önerisine HAYIR deniyor ve Yunanistan’ın hemen AB üyeliğinden ayrılması isteniyordu. Geçersiz olan milyonlarca oyun içinde KKE’nin referandum pusulalarının sayısının 357 bin olarak tespit edildiği söylenmektedir ve bu oylar geçersiz sayılmasına rağmen, seçime katılmayan potansiyel ile birlikte bir direniş tavrını ifade ediyordu.

SYRİZA’nın koalisyon ortağı ANEL partisinin milliyetçi muhafazakar bir parti olduğu biliniyor. Diğer önemli bir olgu Yunanistan’ın faşist partisi olan “Altın Şafak” partisinin de bu referandumda SYRİZA / ANEL koalisyonunun HAYIR talebini desteklemesi idi. Fransa’daki Faşist Le Pen de aynı şekilde SYRİZA / ANEL Koalisyonunun HAYIR’ına açık destek verdi.

OXİ / HAYIR Oylarının Anlamı

Referandum konusunda bu analizi yaptıktan ve sonuçlarını değerlendirdikten sonra şu soruyu da sormadan geçmemek gerekiyor: HAYIR oyu verenler hangi saik ile bu oyu kullandılar ? Bu soruya verilecek yanıt önemlidir. HAYIR oyu verenlerin ezici bir çoğunluğu AB, İMF ve Avrupa Merkez Bankası, yani TROYKA’nın dayatmalarına HAYIR oyu verdiklerini düşündüler. Yanıltıcı olan buydu. O açıdan SYRİZA’yı söylemlerinde samimi görmüyoruz ve emperyalizmin politikalarını uygulamaya niyetli olduğu tespitini yapıyoruz.

Yaklaşık 3,5 milyon HAYIR oyu, böyle bir amaçla verildiği içindir ki kimi devrimci çevreler Referandum sonuçlarını, bu anlamıyla selamlamışlardır. Selamlanan SYRİZA’nın başarısı değil, halkın Emperyalizme ve onun kurumlarına olan tepkisidir. Muhalefet potansiyelidir. SYRİZA’nın bu muhalefet potansiyelini yanlış yönlendirdiği ise işin asıl gerçeğidir.

Alman Die LİNKE ve HDP’nin Tavrı

Bu çerçevede Alman Sol Partisi Die Linke Eş Genel Başkanı Katja Kipping’in F.Alman Başbakanı Angela Merkel’e SYRİZA’nın teklifini kabul etmesi yönünde çağrı yapması da, HDP MYK üyesi ve HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü’nün de AKP Hükümetine Yunanistanın 1,5 milyar Avro’luk taksitini ödemeye çağırması da yanlış bir yaklaşımdır. Niyetleri ister popülizm yapmak olsun, isterse de iyi niyetli olarak ifade etmiş olsunlar, bu iki yaklaşım da Yunanistan’a emperyalist merkezler ve kurumlar tarafından dayatılan borçların kabulüdür ve bu borçların SYRİZA tarafından ödenmesi de halkın sırtından ödenecek bir paradır, halkı yoksullaştıracaktır. Ertuğrul Kürkçü’nün önerisi de bu borcu Türkiye’deki işçi, emekçi ve memurlara, ödedikleri vergiler yoluyla ödetmektir. Biz bu iki yaklaşımın da yanlış reformist bir yaklaşım olduğunu savunuyoruz.

Türkiye’de bazı “sol” çevrelerin de referanduma sunulan HAYIR’ın içeriğini anlamadan OXİ Kampanyaları yürütmelerini en iyi niyetimizle değerlendirirsek gerekli bilgilere sahip olmamakla açıklıyoruz. Siyasi anlamda bakıldığında ve adını koymak gerektiğinde ise bunun devrimci bir sınıf tavrı olmadığını vurgulamak gerekmektedir.

Referandum Sonrası Gelişmeler

Referandum’dan sonra yaşananlar tam anlamıyla “yağmurdan kaçarken doluya tutulmak” biçiminde tasvir edilebilir. SYRİZA / ANEL Koalisyonu TROYKA’ya borcun 8 milyar Avroluk bölümünü istedikleri ek kredilerden keserek halkın sırtına yüklemeyi önerirken, bu 8 milyar Avroluk tutar, bugünlerde 12 milyar Avro’luk bir teklife dönüştürüldü. Daha referandum gecesi, Tsipras “Biz AB’den ayrılıp ayrılmamayı oylamadık, AB’den ayrılmak söz konusu değil” derken gerçek niyetini tekrar ortaya koymuştu. Sonuçta TROYKA ile nasıl anlaşacaklar onu hep birlikte göreceğiz, ama Yunanistan halkının bu dayatmalara HAYIR diyerek bu borçların faturasını ödemekten kurtulamamış olacağı artık herkes açısından kesinlik kazanmış olsa gerek. 8 milyar Avro çoktan aşıldı, bu rakam 15 milyar mı 20 milyar Avro’da mı bağlanacak, bunu da önümüzdeki günlerde izleyeceğiz.

Referandumun Asıl Göstergesi

HAYIR oyları ile GEÇERSİZ oyları ve KATILMAYAN seçmenleri topladığınızda 6,7 milyon oya ulaşırsınız. Bu sayı da aslında Emperyalizmin Yunanistan’a dayatmalarına gerçekten HAYIR diyen % 77’lik bir oranı (oy kullanma hakkı olan 10 milyona yakın seçmene göre) temsil eder. AB’nin ve Emperyalist kurumların dayatmalarına koşulsuz, şartsız EVET diyenler oylarını zaten o yönde kullanmışlardır.

Buradan çıkan sonuç Yunanistan halkının AB’den çıkılması ve tüm borçların reddedilmesi yönünde tavır gösterdiğinin, ancak Referandum sorusu yanlış sorulduğu için bu iradenin sandığa yansımadığı gerçeğidir.


Konuyla ilişkili diğer makaleler