Yaşar Kemal’in ardından...

Yaşar Kemal’in ardından...

Yaşar Kemal, (asıl adı Kemal Sadık Gökçeli), annesi Ermeni, babası ise Kürt ve edebiyatımızın en büyük yazarlarından biridir. 6 Ekim 1923’de Van’ın Muradiye ilçesine bağlı bir Türkmen köyü olan Ernis (Ünseli) köyünde doğdu. Türkmen köyünde tek Kürt ailenin çocuğu olarak evde Kürtçe, köyde ise Türkçe konuşarak büyüydü. Anadili Kürtçe yasaktı. 1915’te Ermenilerin soykırıma uğradığı günlerde ailesi kan davası yüzünden kaçarak Osmaniye’nin Hemite köyüne gelip yerleşmişti. 5 yaşındayken babası gözlerinin önünde öldürüldüğü için 12 yaşına kadar konuşma zorluğu çekti. Küçük yaşta geçirdiği kaza sonrası sağ gözünü yitirdi. Öğrenimini ortaokula kadar sürdürdü.

Yaşar KemalYaşar Kemal iki defa evlendi. İlk evliliğini İspanyol göçmeni Sefarat Tilda ile yaptı. Bu evliliğinden Raşit Gökçeli adında bir oğulları oldu. II. Abdülhamit’in baştabibi Jak Mandil Efendi’nin torunu Thilda Kemal ile evliliği, dış dünyanın da kapılarını açtı. Türkçe, Fransızca ve İspanyolcayı iyi bilen Thilda, Yaşar Kemal’in 17 eserinin yabancı dillere çevirisini yaptı. 50 yıl evli kalan ve bir çocukları olan çifti ölüm ayırdı. İkinci evliliğini ise, 2002 yılında Ayşe Semiha Baban ile yaptı.

Çukurova’da pamuk tarlalarında, batozlarda ırgatlık, traktör sürücülüğü, çeltik kontrolörlük, arzuhalcilik, öğretmen vekilliği ve kütüphane memurluğu yaptı. Halk edebiyatına ilgi duyan Yaşar Kemal, 1940 yıllarda yazdığı şiirler ilk olarak Çığ dergisinde yayınlandı. 17 yaşındayken politik nedenlerle tutuklandı. Pertev Nail Boratav, Abidin Dino, Arif Dino gibi ilerici yazar ve sanatçılarla ilişki kurdu. 1950’de 142. Ceza maddesinden yargılanarak hapse atıldı. Bir yıl sonra hapisten çıktığında İstanbul’a gitti.

İlk olarak 1951-1963 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde fıkra ve röportaj yazarı olarak çalışan yazar, burada ilk olarak “Yaşar Kemal” adını kullandı.

Kürt sözlü edebiyatının kilam ve stranlarına ilgi duydu, onlardan beslendi. “Dengbêj Evdale Zeynîke, Kürtlerin Homeros’udur, benimde fikir babamdır.” der. Eserlerinde doğa tasvirleri çok zengince işlenmiş ve sayısız çok çeşitli bitki isimlerine yer vermiştir. Edebiyat dili, çok sade ve akıcıdır. Eserleri, çok rahat ve çok okunan bir yazarımızdır.

İlk öykü kitabı Sarı Sıcak’ta yer alan Bebek Türküsü ile Türk edebiyatında çok önemli bir yere sahip olan ilk romanı İnce Memed, Cumhuriyet’te tefrika edildi. 1955’te çıkan İnce Memed, yaklaşık 40 dile çevrilerek yayımlandı.

1963 yılına kadar Cumhuriyet gazetesinde röportaj ve makale yazarlığı yaptı. Gazeteciler cemiyetinden ‘Özel Başarı Ödülü’ kazandı. 1967 yılında ‘Ant’ adlı siyasi derginin kurucuları arasında yer aldı. Türkiye Yazarlar Sendikası’nın ilk genel başkanlığını yaptı. PEN Yazarlar Derneği’nin de ilk başkanı olan Yaşar Kemal, 1974 yılında Demirciler Çarşısı Cinayeti romanı ile Madralı Roman Ödülü; 1977’de Yer Demir Gök Bakır ile Fransa’da Yılın En İyi Romanı ödülü; 1982’de Del Duca ödülü; 1984’de Fransa’dan Legion d’Honneur nişanı verildi. Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen ilk Türk yazardır.

1962’de girdiği Türkiye İşçi Partisi’nde Genel Yönetim Kurulu üyeliği, Merkez Yürütme Kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. Türkiye İşçi Partisi’nde (TİP) 8 yıl çalıştı. Devrimci-demokrat Kemalist bir kişiliğe sahip olan Yaşar Kemal, bu zihniyetin sınırları içinde emeği savundu, işçilerden ve emekçilerden yana tavır aldı.

Eserleri, buram buram Çukurova ve Toroslar kokar. Oralardan derlediği ağıtları içeren ilk kitabı “Ağıtlar” 1943’de yayımlandı.

Yaşar Kemal 17 yaşındayken, İstanbul’dan Adana’ya sürgün gelen Arif Dino’nun “Eskiyene kadar tekrar tekrar okuman için” diyerek 3 adet hediye ettiği İspanyol yazar Cervantes’in “Don Kişot” romanı ona yeni kapılar açtı. Yaşar Kemal, “Don Kişot’u okuyunca yeni bir dünya buldum. Günlerce etkisinde kaldım. Cervantes bütün insanlığımı, yüreğimde sakladığım birçok gizi açıklamıştı. Bir karanlığa gömülmüş, sonra da içimde bir yücelme olmuştu.” Sözleriyle açıklamıştı.

Arzuhalcilik yaparken “komünizm propagandası suçlamasıyla” karşılaştı. Roman taslakları, folklor denemeleri baskınlarda kayboldu. Evi birkaç kere jandarma baskınına uğradı. Hakkındaki bir ifadeden dolayı gözaltına alınarak tutuklandı. Cezaevinde eşkıya Hilmi’nin bıçaklı saldırısına maruz kaldı.

Bir öyküsünü okuyan ve anlatımına hayran kalan mahkeme başkanının “Buralarda durmayın. Sizi öldürürler, yazık olur” sözleri üzerine önce Ankara’ya, oradan da İstanbul’a gitti.

1995’te Der Spiegel’deki bir yazısı nedeniyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı. Yine aynı yıl Index on Censorhip’teki yazısı nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarpıldı ve cezası ertelendi.

Büyük ün kazanan “İnce Memed” romanı 40 dile çevrilirken, dünyanın büyük yazarları arasında yer aldı. Bir çok eseri filme alındı. Birçok ödül kazandı.

Dünyaca ünlü yazarımız Yaşar Kemal, 28 Şubat 2015’de İstanbul’da 91 yaşında yaşamını yitirerek aramızdan ayrıldı.


Konuyla ilişkili diğer makaleler