Sokağın Zindan Olduğu Gün...10 Temmuz 1991/Amed

Sokağın Zindan Olduğu Gün...10 Temmuz 1991/Amed

Diyarbakır HEP İl Başkanı Vedat Aydın1980 darbesinin karanlığı, 5 Temmuz 1991 gecesinde Diyarbakır’da kendini gösterdi. Diyarbakır HEP İl Başkanı Vedat Aydın, İstasyon Caddesi’ndeki evinden silahlı ve telsizli kişilerce alınmış, üç gün sonra ise cansız bedeni, Elazığ-Maden’de kimsesizler mezarlığında bulunmuştu. Saatlerce işkence edilmiş, kafatası parçalanmış, kolları ve bacakları kırılmış, kalaşnikofla taranıp delik deşik edilen Vedat Aydın’ın cansız bedeni, Diyarbakır’da isyanı da büyütmüştü. Cenazesi; ailesi, yakınları, dostları ve yoldaşları başta, yüz binlerce insan tarafından Diyarbakır’da defnedildi.

10 Temmuz 1991 günü, Kürt halkının hafızasından asla silinmeyecek diğer günlerin de başlangıcıdır. 80 sonrası dönemde, Kürt halkına yönelik insanlık dışı işkence ve ölümlerin merkezi olan Diyarbakır zindanı, sokağa, sivil hayata da taşınmış oldu.

Vedat Aydın’ın hunharca katline olan isyanla, Vedat Aydın’ı son yolculuğuna uğurlamak için Diyarbakır sokaklarını dolduran halkı, surlara yerleştirilen özel timler taradılar. Resmi rakamlara göre 3, gerçekte ise onlarca insan öldürüldü. Yüzlerce insan ise yaralandı. Kürt halkı, yaralı ve ölülerini kan göletlerinin içinden taşıdı.

Kürt halkını korkutma ve sindirmeye yönelik bu tutum, tam tersi direnci yükseltti. Kürt halkı ve siyasetçileri, her koşulda direnmeyi önceledi. O gün, mücadele etmenin ve direncin yükseltilmesini de dayattı. 10 Temmuz 1991, Kürt gençleri ve halkının hafızasına unutulmayacak bir gün olarak kazındı.

Şu an HDP Eş Genel Başkanı olarak siyaset yürüten Selahattin Demirtaş’ın o güne ilişkin değerlendirmesi, yaşanan acıyı ve dünden bugüne tarifsiz nice bedel ödemek zorunda bırakılan Kürt halkı ve iradesinde, Vedat Aydın’ın katli ve 10 Temmuz 1991 günü yaşananların ne derece önemli olduğunu da bir kez daha gösteriyor.

Vedat Aydın’ın cenazesi bulunana kadar geçen 3 gün içinde duygusal yönden çok etkilendim. Cenazenin kaldırılacağı gündü. Meydana doğru yürüyen bir grup gencin arasına katıldım, birlikte yürümeye başladım. Polisler ellerinde kalaslarla gençleri kovalamaya başladı. Ben de onlarla kaçtım. Mardinkapı önüne geldiğimizde bu kez kalabalığın üzerine ateş açıldı, bilinen acı olaylar yaşandı. Hayatımın rotası o gün değişti, siyasal kimliğimle o gün tanıştım; O gün başka bir insan oldum.

Çünkü, Kürtlerin insanlık dışı şiddet ve savaşa karşı, direnmek ve yaşam hakkını savunmaktan başka yolu kalmamıştı. Bugün de insanca yaşam için, onurlu bir barış için direnmeye devam ediyorlar. 10 Temmuz 1991, ne unutulur ne de unutturulabilir yüzlerce yıl geçse de. Vedat Aydın’ı katledenlerin resmi kayıtlarda faili halen meçhuldur.

Selahattin Demirtaş sadece bir örnektir. Şimdi anlıyor musunuz Selahattin Demirtaş’ın neden Selahattin Demirtaş olduğunu?


Konuyla ilişkili diğer makaleler