Edule Derweş Aşkı ve Modern Çağda Ệzidi Soykırımı

Edule Derweş Aşkı ve Modern Çağda Ệzidi Soykırımı

Şengal'de Ezidi soykırımıHDP’nin Bakur Kürdistan’ı ve Türkiye’de barajı aşarak AKP’yi uğrattığı hezimetin Kürdistan ve Ortadoğu’da çok önemli sonuçları açığa çıkaracağı görülmeye devam ediyor. Kuşkusuz HDP’nin seçim zaferinden en az AKP kadar bir hezimeti yaşayacak olan güçler AKP ile ittifak içerisinde her türlü maddi ve manevi desteğini esirgemeyenler olacaktır. Yani HDP’nin seçim zaferine büyük yatırım yapanlar ve bunu Kürdistan’da kendi gelişimleri için büyük bir imkâna dönüştürmek isteyenlerdir. HDP barajı aşıp AKP ve Erdoğan diktatörlüğünü ağır bir yenilgiye uğrattığında büyük hayal kırıklığını uğrayanlar aynı zamanda tüm hesap ve planları boşa çıkanlardır.

Bu güçlerin kim olduğu Kürdistan ve dünyadaki herkes tarafından bilinmesine rağmen bir kez daha malumun ilanı biçiminde değinerek hatırlatmakta fayda vardır. AKP ile seçim ittifakı içerisinde olan bu güçlerin başını çekenler aslında yabancı olmadığımız daha öncede birçok ittifak ve ilişkileri belgelerle de afişe edilen, medyada çıkan KDP ve DAİŞ olmaktadır. Evet, HDP zaferiyle KDP ve DAİŞ’in tüm planları, hesapları hayal kırıklığıyla karışık bir duygu yoğunluğunda suya düşmüştür. Halbuki ne de çok umut bağlamış hiçbir desteklerini maddi-manevi katkılarını da canı gönülden esirgememişlerdi.

Her ne kadar 7 Haziran seçimleri sonrasında Başur Kürt bölge başkanı Mesut Barzani günlerce sonrasını bulan ve zorlanarak da olsa zevahiri (görüntüyü) kurtarmak adına HDP’yi kısa bir mesajla kutlamışsa da bu gerçeğin rengi değişmiyor. Belki de KDP’nin Bakur Kürdistan’daki seçimlere yaklaşımını özetleyen ve AKP ile seçim ittifakını belgeleyen bir örnek de seçim sonrası KDP milletvekilinin içine girmiş olduğu durum olmaktadır. Kısa da olsa yaşanan bu gerçeği belirtmek bir nebze de olsa gerçeğin anlaşılmasını sağlayacaktır.

KDP milletvekili Emine Zikri 7 Haziran seçimlerinden bir gün sonra karalar içerisinde Başur parlamentosuna geliyor. Emine Zikri’yi karalar içerisinde gören vekil  arkadaşları ‘hayırdır niye karalar giymişsiniz bir yakınınız mı öldü, yas mı tutuyorsunuz diyen arkadaşlarına hiç sormayın’ diye cevap veriyor ve başlıyor anlatmaya…KDP’li milletvekili Emine Zikri ‘dün ne olduğunu duymadınız mı AKP seçimlerde yenildi’ diyerek karalara bürünmenin yaşadığı büyük yasının nedenini paylaşıyor.

KDP milletvekilinin karalara bürünmesine ve yas tutmasına neden olan HDP’nin barajı aşması ve kazandığı büyük zaferdi. Bu yasın nedeni Kobani’nin işgal planını stratejik müttefiki DAİŞ ile planlayıp uygulayan AKP’nin seçimlerdeki ağır yenilgisiydi. Aslında Emine Zikri içerisine girdiği bu utanç durumu sadece kendi bireysel tutumunu ve duygularını yansıtmamaktadır. KDP’nin Kürt özgürlük mücadelesine ve HDP’nin seçim zaferine yaklaşımındaki maskelerle örtülmeye çalışan gerçeğini de ifade ediyor. Bu ve buna benzer birçok örnek daha sıralamak mümkündür.

Bir diğer örnek te HDP’nin seçim zaferi ardından tüm Kürdistan ve dünyada seçim zaferini etkinliklerle kutlanmasına rağmen KDP’nin Duhok ve Zaxo’da kutlamaları yasaklamasıydı. Bu nasıl bir Kürtlük, ulusallıktır ki dünyada bir örneğine rastlanmayan bir şekilde kendi vatandaşının kardeşinin sevincini yaşamasını yasaklasın. Bu nasıl bir zihniyettir ki kendi ulusal gerçeğinden bu kadar uzaklaşıp işbirlikçiliğin bataklığında gevelensin. Duhok ve Zaxo’daki seçim zaferini yasaklayan asayiş sorumlularına sormadan edemiyor insan…Siz Duhok ve Zaxo’daki AKP’nin sömürge asayişi misiniz? Kime hizmet ediyorsunuz AKP’den bunun için ne alıyorsunuz. KDP’nin zihinsel yapısını tanıyanlar bu yaklaşımın karşılıksız olmadığını bilirler.

HDP’nin barajı aşmasını ve AKP’nin büyük bir yenilgi almasının şokunu atlatamayan KDP, AKP’nin aldığı darbeyi üzerine alarak ciddiyetsiz açıklamalar yapıyor. Dün KDP’nin İstihbarat sorumlusu ve Mesut Barzani’nin oğlu Mesrur Barzani bir açıklamayla kalkıp PKK’nin DAİŞ tehdidindeki Kerkük ve Şengal’den çıkarılmasından bahsediyor. Ezidi halkının yüzüne bakamıyorlar, o kadim kutsal topraklarda yaşayan halkların yüzüne bakamıyorlar,çünkü Ezidi halkını sattılar. Dünyanın harikası Laleş’te KDP ve peşmerge yüzünden soykırıma uğradılar, esir alındılar, köleleştiler, cariyeleştiler, kadınları çocukları köle pazarlarında satıldılar, fuhuşa sürüklendiler. Edule ve Derweş’in toprakları kan ağlıyor, gözyaşı döküyor, tıpkı 2’nci dünya savaşında Romanlara ve Yahudi halkına yapılanlar Ezidi halkına 3 Ağustos 2014 tarihinde, tüm dünya halklarının gözü önünde 74. fermanla yapıldı. İlk kelimeleri “ey meleke tawis havarıydı” Ezidilerin, ilk söylemi “bizi bırakıp kaçtılar” oldu, kaçıp gidenler Kürt halkına ihanet eden KDP ve peşmergeleri idi. Çölde yüzbinden fazla Ezidi’nin büyük göçü başladı, modern zamanların en büyük soykırımını yaşadılar, güneşin altında “biraz su verin” sözcükleri halen o çöllerde yankılanıyor. Tarihleri boyunca katliamlara uğrayan soykırımdan geçen, kaçırılan bayan ve çocuklarına ulaşmaya çalışan Ezidi halkı Rojava’daki kamplarda soykırımın 1.nci yılını tamamlıyorlar. Ezidi halkının yardımına koşan yiğit militan gerilla YPG ve HPG’den başkası değildi. Onlar idi ölümüne Şengal dağından başlayan uçsuz bucaksız çölde yürüyen Ezidilere güvenlikli yolu açanlar. KDP’nin zihniyeti ve tutumu Şengal’deki tavrıyla açığa çıkmıştır. Ezidiler binlerce yıldır inançlarını kültürünü Şengal’de kutsal mekan olan Laleş’te korunurken, Şengal şimdi bitmeyle karşı karşıya gelmiştir. Kimin sayesinde? KDP ve aile hükümeti sayesinde. Kürt özgürlük hareketi Türkiye’deki aile hükümetinden kurtulmadı birde Barzani aile hükümeti çıktı. Bu Kürt çıkarlarına hizmet etmeyen ve sadece bir partinin ve ancak bir hanedan rejiminin çıkarlarına hizmet edecek tavır ve açıklamalardır. Bu açıklama AKP’nin Başur Kürdistan’ındaki sözcülüğünden başka bir anlam taşımıyor. Neye dayanarak Kürt Özgürlük gerillasının çekilmesini hele Şengal’deki, Kerkük’teki halkımız DAİŞ katliam tehdidiyle karşı karşıyayken öne sürüyorsun.

Kimi, kimin adına nereden çıkarıyorsun. Yoksa Kürdistan’ı mülkiyetin olarak mı görüyorsun. Bir ülkenin, halkın bir ailenin, aşiretin ve hanedan rejiminin mülkü olmaktan çoktan çıktığının farkında değil misin? Daha Şengal’de peşmergelerinin kaçarak yüz üstü bıraktığı Êzidî Kürtlerinin kanı kurumadı. Daha bu katliamın neden gerçekleştiği ve bunda senin dar partici, aileci zihniyetinin rolü hafızalardan silinmiş değil. Êzidi kadınlarının DAİŞ tarafından Musul’un, Rakka’nın köle pazarlarında satılmasına neden olan sen ve senin zihniyetin değil midir? Eğer senin Şengal’I ne koruyan ne de gerillanın korumasına izin veren bu siyasetin olmasaydı Şengal işgal edilip binlerce Êzidî vahşice katledilir miydi? Koruyabilseydin YPG ve HPG gerillasının Şengal’e Kerkük’e gelmesine ve DAİŞ’e karşı Kürdistan halkını savunmasına gerek var mıydı?

KDP ve onun zihniyetini temsil eden Mesrur Barzani’nin tüm Kürdistan parçalarındaki halkın kader tayin edici bir süreçten geçerken böyle bir açıklama yapması Kürt halkının birliğin büyük zarar vermiştir. Böyle bir açıklamadan önce Şengal’de içine girdiğin tarihin ve Kürdistan halkının asla unutamayacağı alnına sürülen kara lekeden ve bu büyük utançtan kurtulmanın çaresini bul. Yoksa klasik, işbirlikçi Kürtlüğün düşmanına karşı kedi, kardeşine karşı aslan kesilen bu tutumda ısrar etmek marifet değil… Yoksa bu öfke seçim ittifakına girdiğin AKP’nin yaşadığı kırılmanın, hezimetin yaratmış olduğu şokla, sendromla bağlantılı gelişen refleksin dışa vurumu mudur? Herkes bunu bilsin duysun Meleke Tawis ve Edule ve Derweş toprakları özgür olacaktır, Ezidi halkı özgür olmadan Kürt halkı özgür olmaz, Ortadoğu halkları özgür olamaz, halklar birlikte özgürleşecek,kutsal Şengal ve Laleş, bereketli topraklar özgürleşecek. HER ÇİÇEK KENDİ TOPRAĞINDA GÜZELDİR.


Konuyla ilişkili diğer makaleler