DİSK Başkanlar Kurulu Kararları

DİSK Başkanlar Kurulu Kararları

DİSK Genel Başkanı Kani BekoDİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu 25-26 Ocak 2016 tarihinde Bolu’da toplandı. DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Türkiye’de yaşanan son gelişmeleri değerlendirerek, bir dizi karar aldı. Geçtiğimiz günlerde bağlı sendikaların katılımıyla “Kıdem Tazminatıma Dokunma” kampanyasını başlatan ve Türkiye’nin dört bir yanında eylemler örgütleyen DİSK, Başkanlar Kurulu’nun aldığı kararları yaşama geçirmek için başta işçi sınıfını ve tüm demokrasi güçleri dayanışmaya çağırdı.

DİSK Başkanlar Kurulu toplantısından sonra yayınlanan bildiride şu noktalara dikkat çekildi:

“10 Ekim Emek-Barış-Demokrasi mitingimizde yaşanan katliamının ardından yapılan ilk Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, öncelikle katliamda yitirdiklerimizi anarak, katliamı gerçekleştirenler ve destekleyenler, katliama göz yumanlar, katliamda ihmali olanlar, katliam sonrası katilleri aklayıp/belirsizleştirip ölenleri suçlayanlar, arkadaşlarımızın anısına sahip çıkanlara saldıranlar ve soruşturma açanlar hesap verinceye kadar bu davanın kapanmayacağını ilan eder!

Özellikle 7 Haziran seçimlerinin ardından Türkiye olağanüstü bir dönemden geçmektedir. Baskıyla, şiddetle, arka arkaya gelen katliamlarla, kan ve barut kokusuyla hatırlanacak bu olağanüstü dönemde, sermayeye karşı emeği, savaşa karşı barışı ve kardeşliği, ölüme karşı yaşamı, yağmaya karşı doğayı, baskılara karşı demokrasiyi, toplumu paramparça bölerek yönetme gayretlerine karşı bir arada kardeşçe yaşamı savunmak, tarihsel bir görevdir.

7 Haziran’da ortaya çıkan sonucu beğenmeyenler, “Ya ben ya kaos” tehdidi ile Türkiye’ye bir deli gömleği giydirmeye çalışmakta, ancak ödenen nice bedele rağmen bu gömlek bu topluma giydirilememektedir. Ülkemizin topraklarına nice mücadelelerle kök salmış eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik ve aydınlık değerler, yok edilememekte, bilim insanlarından kadınlara, işçilerden öğrencilere toplumun geniş kesimlerinin onurlu duruşlarıyla her gün yeniden filizlenmektedir.

Akla, barışa, kardeşliğe, hukuka, laikliğe, doğaya, yaşama, eşitliğe, özgürlüğe, demokrasiye yönelik yapılan her çağrının, her eylemin; sistemlerine yönelik her türlü itirazın ve muhalefetin, Türkiye’yi yönetenler tarafından “terörizm” olarak yaftalandığı bir dönemde emeğin haklarını savunmanın tarihsel anlamı değişmektedir. Demokrasi ve sınıf mücadelesinin ayrılmaz bir bütün olduğu daha fazla ortaya çıkmaktadır. Bu ortamda emeğin haklarını savunmak, her türlü baskıya ve şiddete boyun eğmeyerek, işçileri etnik-mezhepsel eksende bölme girişimlerini boşa çıkararak, barışı ve demokrasiyi savunmakla mümkündür. Ülkemizdeki çatışma ortamı, işçilerin birliğini tehdit etmekte ve taleplerini baskı altına almak için kullanılmaktadır. Gerçek bir barış, hakları için omuz omuza mücadele eden işçilerin kardeşliğinin büyümesiyle kazanılabilir. Demokrasi mücadelesi, sessizce köleliğe boyun eğmesi istenen işçilerin, hakları için ayağa kalkmasıyla güç kazanır.

Nüfusunun dörtte üçü ücret geliriyle yaşayan Türkiye, sermaye için açık bir köle pazarına dönüştürülmek istenmektedir. 64’üncü hükümetin eylem planında esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, bu amaca uygun olarak kıdem tazminatının kaldırılması, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesi, kadınların geçici-güvencesiz işlerde çalıştırılması gibi düzenlemeler yer almaktadır. Seçim öncesinde “taşeron işçilere kadro” vaadinde bulunan iktidar partisi, tek başına iktidar olmasının ardından 2016 eylem planında bu vaadine yer vermemiş, aksine güvencesiz çalıştırmanın köleliğe varan biçimlerini, taşeron düzenine “rahmet okutacak” düzenlemeleri gündeme getirmiştir.

Bu tespitlerden hareketle Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz şu kararları almıştır:

1. İş güvencesinin son kalesi olan kıdem tazminatını yok ederek, işten çıkarma maliyetlerini düşürmek için gündeme getirilen fon/sandık gibi düzenlemeler, tüm işçi sınıfını daha da güvencesizleştirmeyi hedeflemektedir. İşçileri günübirlik, geçici, güvencesiz çalıştırmayı hedefleyen Ulusal İstihdam Stratejisi’nin hedeflerinin tamamlanarak, sermaye için sınırsız sömürü olanakları vaat eden “amele pazarları”nı anımsatan bir çalışma yaşamı dayatılmaktadır. DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, diğer emek örgütleri ve dost kurumları, bu kölelik yasalarına karşı ortak, yaygın, kitlesel mücadeleyi büyütmeye davet ederken, DİSK’in her ne pahasına olursa olsun, üretimi durdurmak da dahil olmak üzere her türlü etkili eylemle bu girişimlere direneceğini ilan eder.

2. Seçimlerden önce “taşerona kadro” afişleri asanların, meydan meydan söz verenlerin seçimlerden sonra bu konuyu gündemlerine almadığına, aksine emeği daha da güvencesizleştirmeye çalıştıklarına tüm işçi sınıfı tanıktır. DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu “Ayrımsız, kayıtsız, şartsız tüm işçilere kadro” talebiyle mücadelenin süreceğini ilan eder.

3. “Baraj” ve “yetki” sisteminin işçilerin sendikal haklarını kullanmasının önünde büyük bir engel olduğunu tespit eden Genişletilmiş Başkanlar kurulumuz, sendikal barajların kaldırılması, işyerlerinde “yetkili” sendikanın Bakanlıkça belirlendiği antidemokratik düzene son verilmesi, yetkinin işçiden alınması, işyerlerinde referandumla yetkili sendika belirlenmesi gerektiğinin bir kez daha altını çizer.

4. DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, akademisyenlerin ve gazetecilerin düşünce ve ifade özgürlüğünün hukuk tanımaz biçimde gasp edilmesinin, tüm ülkeyi bir akıl tutulmasına mahkum etme çabalarının bir parçası olarak görmekte ve düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünü kayıtsız, şartsız savunmaktadır.

5. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz Türkiye’de sayısı hızla artan mültecilerin çalışma yaşamına katılımı gerçekliğinden yola çıkarak, göçmen işçilerin Türkiye işçi sınıfının bir parçası haline geldiğini tespit ederek ve bu işçilerin en ucuz ve güvencesiz işgücü olarak sömürülmesine karşı örgütlenerek mücadele edebilmesi için ilgili adımların atılmasına dair gerekliliğinin altını çizmektedir.

6. 35 yıldır hiçbir çözüm getirmediği görülen şiddetle, savaşla sorun çözme akıldışılığı karşısında, Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz sorunların demokratik kanallarda diyalogla, demokratik hak ve özgürlüklerin geliştirilerek çözülmesi gerekliliğinin altını çizerek, yurtta ve dünyada barış ve kardeşlik talebini bir kez daha ifade etmektedir.

7. DİSK 50’inci yılının eşiğinde 15’inci Genel Kurulu’na ülkemiz açısından olağanüstü koşullar eşliğinde gitmektedir. 15’inci Genel Kurulumuzda temel mesele birlik ve bütünlüğümüzü pekiştirerek, nasıl bir mücadele, nasıl bir örgüt, nasıl bir ortak örgütlenme stratejisi, nasıl bir yol haritası gibi sorulara verdiğimiz yanıtları geliştirmektir.

8. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, tüm organlarımızın, sendikalarımızın mücadele birikimini, eğilimlerini yansıtarak, “akıl ve yürek birliği” içerisinde kolektif bir iradeyi açığa çıkaracak biçimde oluşturulmasının önemine işaret etmektedir.

9. Genişletişmiş Başkanlar Kurulumuz Emekli-Sen sendikamızın 1 milyon üye kampanyasında hedefine ulaşabilmesi için tüm sendikalarımızın emekli üyelerini yönlendirerek destek olmasını benimsemektedir.

10. Türkiye’de sadece üyelerinin değil hiçbir ayrım gözetmeden işçi sınıfının tamamının sorunlarının muhatabı olan, sınıf ve kitle sendikacılığı ilkelerinin tek temsilcisi olan DİSK’i büyütmek ve geliştirmek, nüfusu büyük oranda işçileşen Türkiye’nin demokrasi, barış, adalet, özgürlük ve laiklik eksenindeki temel meselelerinin çözümü için de bir anahtar olacaktır. Bu nedenle 15. Genel Kurulumuz arifesinde toplanan DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, işçi sınıfı başta olmak üzere toplumun geniş kesimlerini, DİSK’e omuz ve güç vermeye çağırır.”


Konuyla ilişkili diğer makaleler