''Biz üretiyorsak karar sahibi de biz olmalıyız...“

Selahattin Demirtaş

''Biz üretiyorsak karar sahibi de biz olmalıyız...“

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Amed Kongresi’nde konuştu:

“Halkların demokratik iktidarını kurmak için geldik...
Biz üretiyorsak karar sahibi de biz olmalıyız...“

Konuşmadan ana başlıkları kısaltarak okuyucularımıza sunuyoruz.

Herkes HDP’nin umut ateşini görüyor

Bizler Amed’de ilk defa kongre yapmıyoruz. Uzun yıllardır bütün siyasi geleneklerimiz her kongreyi bir büyüme, bir sıçrama gerekçesi yaptı. Bu defa yeni bir partiyle, ezilenlerin ortak partisiyle, emekçilerin esnafların, gençlerin, kadınların ortak partisiyle bugüne kadar biriktirdiğimiz bütün güçle birlikte, onlardan aldığımız güçle birlikte bu kadar köklü tarihi bir mücadele geleneğini Türkiye’nin en yeni partisinde buluşturmayı başardık. İşte bu yeni parti yeni bir yaşam için yola çıktı. İl il, ilçe ilçe halkların gönlünde umut ateşi yaktığından beri Türkiye’de HDP siyaseti konuşuluyor. İlk günlerden bu yana yeni bir yaşamı, alternatif bir halk iktidarını kurmaya aday olduğumuzu herkes görüyor. Bizi bugünlere taşıyan bu mücadelenin şehit aileleri başta olmak üzere bu değerleri yaratan halkımızın yiğit evlatlarına şükranlarımı iletiyorum.

Cumhurbaşkanı hala anlamamış, gitsin IŞİD’e sorsun

HDP Amed KongresiDeğerli arkadaşlar, Eş Başkanımız Figen Hanım, özellikle Kobanê zaferinin yarattığı görevlere vurgu yaparak konuşmasını tamamladı. Elbette bu zafer, Kobanê’de yaratılan bu askeri ve siyasi zafer bütün Ortadoğu dengelerini değiştirecektir. Biz de bu direnişte emeği geçen herkese, bedel ödeyen herkese buradan selamlarımız yolluyoruz. Onların önünde saygıyla eğiliyoruz. Bu zaferin henüz tamamlanmadığının da farkındayız. Çünkü IŞİD barbarlığı Kobanê’den çıkarıldı ama bütün Ortadoğu halkları için tehdit oluşturmaya devam ediyor. IŞİD barbarlığı bütün gücüyle kendini orada var etmeye çalışıyor. Bütün dünya biliyor ki, oradaki savaş küçük bir kasabayı ele geçirme savaşı değildi. İki temel anlayışın, çizginin savaşıydı her şeyden önce. IŞİD şahsında barbarlığın Kobanê’yi hedef alması boşa değildi. Devrim adına yola çıkanların Ortadoğu’da yeni bir iddia ve devrimsel anlayışın Ortadoğu’da boy veren yeni bir çizginin anlayışı olduğunu herkes biliyordu. Asıl hedef bu çizgiyi orada boğmaktır. Dikkat edin, IŞİD 3-4 yıldır kendini örgütlüyor. El Kaide, El Nusra gibi örgütler hiçbir yerde olmadığı kadar uzun süredir Kürtlerle, özellikle Kobanê’yle uğraşıyor. Şengal’de, Kobanê’de, Maxmur’da özellikle Kürtlerle savaşıyor. Zannediyorsunuz ki IŞİD’i kuranlar sadece Kürtleri hedef alıyor. Suriye’deki bütün savaşı bıraktı, Kürtlerle uğraşıyor. Ne kadar güçleri varsa, silahları varsa uluslararası güçlerin de gönderdiği tankı topu, ne varsa tamamını Kobanê’de kullandılar. Ülkemizdeki Cumhurbaşkanı bunu tam anlamamış yatıp kalkıp “Niye Kobanê’yle bu kadar ilgileniyorsunuz diye soruyor”, git bunu IŞİD’e sor.

IŞİD bize birilerini hatırlatıyor

Kobane artık özgürKimse Kürtlere İslam’ı öğretmeye kalkmasın. İlk Müslüman olan halklardandır Kürtler. Şimdi IŞİD kalkmış İslam adına Kürtlere savaş açmış. İşte Kobanê’de yenilen zihniyet bu faşizan zihniyettir. “İslam’ı siz bilmezsiniz, ben bilirim” zihniyetidir bu. Bu bize birilerini hatırlatıyor. Yenilen çizgi odur işte. Kobanê’de İslam’ın savaşı yoktu. Barbarlıkla özgürlük çizgisinin savaşı vardı. Ve çok şükür özgürlük çizgisi kazandı. Orada kaybeden İslam değil, onu var edecek olanlardır. Ve bizler bu topraklarda siyaset yapanlar, elbette ki şunu bilerek ve anlayarak hareket edeceğiz. İslam, Müslümanlık bu toprakların gerçeğidir. 1.400 yıldır bu topraklarda olan bir inançtır. Biz de halk olarak, parti olarak siyaset yaptığımız her yerde İslam üzerinde oynanan oyunları da anlayarak siyaset yapacağız. Bunu anlamayan, bunu bilmeyen bu topraklarda siyaset yapamaz. HDP bu anlayışla halkımızın yaşam tarzı ve inancını özgürce yaşamasını teminat altına alarak siyaset yapacaktır.

Hatalarımızdan ders çıkararak yürümeliyiz

Bizler bugün Amed kongremizi yapıyoruz. Siyasetimizin en fazla destek gördüğü yerlerden biridir. Verdiğiniz destek ve gösterdiğiniz fedakarlık takdire şayandır. Fakat bu kongre vesilesiyle söylemek gerekirse bizler seçilmişler olarak size layık olamadık. İğneyi kendimize batıracağız. Çuvaldızı başkasına batırmak kolaydır. Bunu yapamayan tıkanmayla karşı karşıyadır. Bu konuda cesur olacağız. Yeni bir yaşam diyorsak, yeni bir siyaset üreteceğiz. Üreteceğimiz siyasetle, mahalledeki sorundan, evin içindeki soruna kadar, cebimizdeki sorundan, kafamızdakine kadar çözüm bulmak zorundayız. Bu değerleri temsil etmek kolay değildir. Kobanê’de daha yüzlerce halk kahramanının cenazesi bile yok. Binlerce evladının bir mezarı bile yok. O isimsiz kahramanlar bu halkın değerlerini oluşturanlardır. Onları temsil etmek de bu nedenle kolay değildir. Onları temsil edecek olan bu değerleri temsil edecek olanlardır. Çünkü bu halkı temsil etme iddiasında olacaksak halkımızın bütün sorunlarına halkla birlikte sarılarak çözüm üretmek zorundadır. HDP yeni bir anlayışla halkın huzuruna çıkacaksa bunu başarmak zorundadır. Geçen yıl yaptıklarımızın aynısını yaparsak yeni bir siyaset yaratamayız. Biz işte HDP olarak halkımızın huzuruna bu öz güvenle, bu cesaretle çıkıyoruz. Geçmiş birikimlerimizden ve zaferlerimizden örnekler alarak, hatalarımızdan dersler çıkararak yürüyeceğiz. İzmir’e de, Amasya’ya da, Trabzon’a da, Ankara’ya da, Hakkari’ye de aynı selamı gönderdik. Bütün ezilen halklar şimdi bizden çözüm bekliyor. Halklarımız oy verecek dürüst bir siyaset bulamadıkları için şimdi bize bakıyor. Bu beklentiye bir cevap vermek zorundayız. Tarihi bir görev ve sorumlukla karşı karşıyayız. Yapacağımız her şey Türkiye’de ezilenlerin geleceğini belirleyecek. Biz muhalefet olmak için yola çıkmadık. Artık halkların demokratik iktidarını kurmak için geldik. Bize barajı aşamazsınız diyenlere tarihi bir yanıt verme göreviyle karşı karşıyayız. Göreceksiniz seçim sonuçları açıklandığında. Bu seçim için demiyorum gerçekçi olalım, ama bir sonraki seçim için bunu başaracağız. Artık bize parmak sallayanları tarihin çöp sepetine göndereceğiz. Bizler bu ülkenin sahibiysek bu ülkeyi ezilenler yönetmelidir. Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi... Biz üretiyorsak karar sahibi de biz olmalıyız sloganını söylemek zorundayız. Özgüvenimiz varsa bu ülkenin asli sahibiysek bizler bu ülkeyi niye yönetmeyelim? Faşizme karşı biz direndik, darbelere karşı biz direndik.

Laf değil, özgür yaşamı üreteceğiz

İşte Amed kongresi bu öz güvenin ve iddianın sembolü olmalıdır. Halkımız bizden kimlik, inanç sorunlarının çözümünü bekliyor ama, aynı zamanda bu halk bizden işsizlik, yoksulluk, eğitim, kentleşme sorunlarının çözümünü bekliyor. Bize oy veriyorsa bize düşen de çözüm üretmektir. Diyarbakır’da işsizlik Türkiye ortalamasının iki katıdır. Burada işverenler, temsilciler var, bilirler ki Diyarbakır’ın gerçek işsizliği yüzde 60’lara dayanmıştır. Her 6 kişiden biri işsizdir. Buna çözüm bulmak bizim boynumuzun borcudur. Eğer ki bütün Türkiye’de halkların bütün sorunlarını çözme iradesiyle yola çıktıysak buradaki bütün arkadaşların sivil toplumla el ele vererek oların sorunlarını çözmekle birlikte istihdam yaratacak, açlığı yokluğu önleyecek çözümler üretmek zorundayız. Yerel yönetimlerimizle birlikte bunu başarmak zorundayız. Biz Türkiye’de sadece laf üreten değil, özgür bir yaşamı üreten siyaseti ortaya koyarsak göreceksiniz İzmir’de, Aydın’da tıpkı sizin coşkunuz gibi HDP’ye sarılacak. Bu kongrede birbirimize söz vereceğiz, HDP’yi iktidara taşımaya hazır mıyız?

Zor bir yola ve sürece çıktık. Ama Eş Başkanımızın dediği gibi biz hep zorlu süreçleri aşa aşa buraya gelmedik mi? Amed halkı bunu daha iyi bilir. Bugün bize ‘İslam dersi’ verenler, halkı ensesinden tek kurşunla vurup karakollara gidiyorlardı. O günlerde teslim olmadık, korkuya yenilmedik. Bundan sonra da HDP’yi büyüteceksek aynı ruh ve kararlılıkla, yoldaşlık duygusuyla yürümek zorundayız. Yoldaşını, duygusunu, sevgi ve saygısını kaybeden bir anlayış bizi yönetemez. Vereceğimiz en büyük mesaj ulusal birlik mesajıdır. Yarınlarını birlikte inşa edeceksek ulusal birliği başarmak zorundayız. Bugüne kadar bizimle yan yana olan bütün siyasi hareketlere, emek hareketlerine, kadın hareketine, Kürdistani hareketlere çağrı yapıyorum. Biz birliğimizi başardığımız dönemlerde başarıya ulaştık. Bugün de böylesi tarihi bir dönemdir. Eğer ki bunu başarırsak, bütün dünyaya vereceğimiz en güçlü mesaj bu olacaktır. HDP sandıktan çıkar ya da çıkmaz bunun telafisi mümkündür. Daha iyi çalışır, başarırız, kıyamet kopmaz. Ama ulusal birliğimizi sağlayamazsak başımıza felaket üstüne felaket gelir. Halkın yüreğinde taht kurmak oydan daha değerlidir. O yüzden bizlere düşen mücadele etmek ve HDP’yi örgütlemektir. Türkiye’yi refaha çıkaracak, halkların önünü açacak tek çizgi haline geldiğimizi artık herkes görüyor. Kobanê zaferi bunun işaretidir. Kobanê sadece Kürtlerin zaferi değildir. Sabırla izlemeye devam edin. Özellikle batıdaki insanlarımız bu zaferin en çok da kendilerinin önünü açtığını kendileri görecekler.

Kobanê selamı samimiyse statüsünü tanı

Somali’ye gidip “Somali’de on bin konut yapamaya geldik” diyenler buyursunlar Kobanê’ye gelsin. “Biz Kobanê’de de on bin konut yapacağız” desinler. Kobanê’nin, Rojava’nın inşa süreci yeni bir kardeşliğe vesile olabilir. AKP hükümeti bugüne kadar yanlış politikasını şu saatten itibaren değiştirme şansına sahiptir. Rojava’nın statüsünün tanınacağı...

Sayın Başbakan, buradan Kobanê’ye selam göndermekte samimiyse Rojava’nın statüsünü tanıma konusunda samimi bir görev üstlenebilir. Öyle “Kuzey Suriye’yi tanımayız” demekle olmaz. Doğru olan şey Rojava’yı tanımaktır. Türkiye bu siyasetle kazanabilir. Barış ve istikrar için, müzakere süreci için bu bir fırsatttır. Geçmişteki hatalar önemlidir ama bu hatalar artık belirleyici olmasın. Türkiye için de, Rojava için de doğru olan budur. Oradaki anlayış ve işbirliği Türkiye’ye kazandıracaktır. Biz HDP olarak buna hazırız. HDP yüzde 10’u aşsa da Rojava vardır, aşmasa da vardır...

Yolumuz açık olsun

Değerli kardeşlerim, ezilenden yana, sömürülenden yana, hakkı gasp edilenden yana ister alınteri, ister kimliği çalınsın bu toprakların siyaseti için yola çıkan her bir arkadaşımı bir kez daha kutluyorum. Bir kez daha yeni yaşamın müjdesini bize veren halklarımıza Amed’den selam gönderiyorum. Barış sürecini de bu kongreden alacağımız güçle biz tamamlayacağız diyorum. Emeği geçen bütün arkadaşlara bir kez daha teşekkür ediyoruz. Allah yolumuzu açık etsin...

 


Konuyla ilişkili diğer makaleler