Barış Bayramı Kutlu Olsun!

Barış Bayramı Kutlu Olsun!

Bugün yaşadığımız bu dönemde bu çağdaş dünyada Newroz’un üç hali var. Birisi; efsane ya da mitolojik yönü, diğeri; doğa ile ilgili yönü, üçüncüsü de; Kürtlerin  Hareketinin büyük bir yetenek ve yaratıcılıkla geliştirmiş olduğu toplumu  yenileme değişim ve dönüşüme  uğratmak ayağa kaldırma,  örgütlü  hale getirme yönü. İşin efsane yönü konusunda kimsenin kesin bir bilgisi yok. Kawa diye bir devrimci demirci var. Dehak diye bir zalim  kral  insanlara akıl almaz zulümler uyguluyor, işkenceler yapıyor, herkesi canından bezdiriyor , Efsane böyle. Bu iki zıt kişilik birbiri ile amansız bir mücadele içine girmişler. Tabii halkın işkence, eziyet gören diğer kesiminden ses seda, itiraz yok. Sadece bu iki kişi amansız kavga halindeler. Bu amansız kavga sonucu Demirci Kawa  saraya girer zalim Dehak’ı öldürür. Öldürdükten sonra dağa çıkar ve ateş yakar. Gür ateşin yakılmasıyla beraber haber salar her yere, Dehak’ın öldürüldüğünü duyurur. Ateşin yakılmasıyla birlikte yeni bir gün başlar. Baharın ilk kıvılcımları, kuşların cıvıl cıvıl özgürleştiği, badem ağaçlarının açıldığı gün olur. Hem baharın müjdesi hem de halkların zalimlere karşı birlikte halaylara durduğu gündür Newroz. Yeni bir açılımdır. Yeni dönemin diriliş bayramıdır.

Newroz ateşinin bir de doğa ile ilgili yanı var. Doğa ile ilgili yanı: 21 Mart’ın baharın müjdecisi olduğu, toprağın canlandığı, kuşların otların çiçeklerin açıldığı saçıldığı oynadığı gün olarak kabul edilir Newroz.

İran, Kürdistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan vb. gibi ülkelerde bir doğa olayı, doğanın uyanışının, baharı müjdelemesinin günü olarak kutlanır. Newroz’un bir doğa olayı olarak kutlanması bir efsane ya da mitos olarak değil, gerçek bir olgu olarak nitelenebilir. Fakat bu doğanın uyanışı olayını bir halkın uyanışına, kendine gelişine, motive oluşuna, organize hale gelişine tahvil etmek kelimenin tam anlamı ile büyük bir yetenek ve beceri işidir. Bunu sadece Kürt Halkı yapmıştır. İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan vb. gibi ülkeler ve halklar Newroz’u bir bahar bayramı, baharın müjdecisi olarak karşılayıp kutlarken, Kürtlerin hem baharın hem de Kürt varlığının uyanışı olarak karşılar ve bu bağlamda kutlar.  Kürtlerin varlığı Newroz’la anılır. Newroz, Kürtlerin kendine gelme örgütlenme mücadele etme konusunda bir dönüm noktası olmuş, onları hayata döndürmüştür. Günümüzde de Özgürlük Hareketi’nin Newroz’a çok özel bir anlam yükleyip, Newroz’u Kürt halkının uyanışının müjdecisi, mücadeleye hazırlanışının bir dinamizmi olarak değerlendirdiğini yaşayarak ve görerek de biliyoruz.

Newroz devrim mücadelesinin çok önemli bir enerji kaynağı haline getirilmiş durumda. Örneğin Barzani ve KDP de Newroz’u bu anlam ve önemde değerlendiriyor mu bilmiyorum. Newroz ateşini despotizme, anti-demokratik tarz ve tutumlara karşı bir isyan ateşi olarak görüyor, ateşi bu amaçla tutuşturuyor mu bilmiyorum, fakat sanmıyorum da. Sanmıyorum çünkü söz konusu anlamda kutlamış olsaydı, AKP ile el ele, omuz omuza Şengal’e saldırıya geçmezdi. Şengal Ezidi Kürtlerin yurdu. Şengal’de ve bölgenin diğer alanlarında sadece silahlı bir savaş devam etmiyor. Aynı zamanda kuram, sistem, ideoloji, teori ve organize olma mücadelesi de veriliyor. Bölgenin kadim yapılanması olan ulusal devletler her ne kadar tarihsel ve toplumsal sürecini doldurarak, sömürünün, gericiliğin, baskı, terör ve savaşın ifadesi olmuşsa, onların yerine herhangi bir sistem oturtulamadığı için kör-topal varlığını devam ettirmeye çalışıyor. Ulus devletlerin karşısına alternatif olarak demokratik ulus, demokratik devlet ve demokratik federasyon çıkmış durumda. Tabii ki sadece karşısına çıkartılmadı, aynı zamanda hayata uyarlanarak toplumun testinden de geçirildi. Demokratik ulusun demokratik devlet ve demokratik federasyonun pratiği olarak  Rojava’da uygulanan komünal sistem meclislere dayalı  yönetim de dost ve düşmanın gözünde somut bir olguya dönüştü.

O nedenle artık bölgedeki savaş sadece silahla verilen bir savaş değil, aynı zamanda kuramlar, sistemler ve organsal yapılanmalar arası bir savaş olarak da devam ediyor. Sistem ve kuramlar arası mücadelede  halklar özgür ve ve meclislere dayalı yaşamak  istiyorlar. Barzani ve partisi KDP ile  AKP, halkların kendi iradesi ile seçip, hayata uyarlamakta oldukları özgür ve komünal yaşamı meclislere dayalı kendi kendini yönetme, yöntemini benimsemediler, o nedenle de  Ortadoğu ve Rojava’ya karşı harekete geçip savaş başlattılar. Özgürlük Hareketi Newroz’u Kürt Halkının ayağa kalkmasının, toparlanmasının, devrim mücadelesine motive olmasının bir öğesi haline getirdiği gibi demokratik ulus, demokratik devlet, demokratik federasyon, özgür  yönetimin de bir enerjisi haline getirme yönünde de önemli bir mesafe kaydetmiş durumda. Kaydetmiş olduğu söz konusu mesafe içinde Şengal de var.  Kürtlerin yaşadığı her alanda hem Barzani ve yönetimine güvenleri olmadığı için özgür toplumsal meclisler temelinde yönetim tarzlarını oluşturdular.

IŞİD hiçbir direnişle karşılaşmadan Şengal’i kolayca işgal etti. Mallarına el koydu, kadınlarını kurmuş olduğu kadın pazarlarında sattı. Barzani ve yönetiminin bu tavrı Ezidiler'de hiç ama hiç unutamayacakları bir güvensizlik yarattı. Ezidiler, Kürt halkının vermiş olduğu destek ve demokratik ulus, demokratik yönetim temelindeki organize olma yöntemi ile toparlanıp, ülkelerini kurtardılar ve demokratik yönetim öz ve özgür yapılanmalarını organize ettiler. Barzani  halkların toplumsal meclislere dayalı yapılarına saldırıyor. Böylece onların demokratik ulus, demokratik sistem temelinde kurmakta oldukları özgür iradelerine saldırıyor. AKP’nin Kürt düşmanlığına bir de  Kürt  Hareketinin demokratik ulus, demokratik devlet, demokratik federasyon temelindeki yapılanması da eklenince Barzani iyice rahatsız oldu. Rojava’ya hayat veren tüm kapıları kapattı.  Barzani’yi kışkırtarak da birlikte Şengal’e saldırdı. Dolayısı ile artık bölgede sadece IŞİD’e karşı bir savaş yok. Aynı zamanda bir sistemler savaşı da başlamış durumda. Hem Kürdistan coğrafyasında kendi içinde, hem de bölgede artık bir de sistem ve sistemler arası mücadele var ve devam etmektedir.

Aslında sistemler arası mücadele sadece bölge ile sınırlı da değil. Şimdilik Suriye sahası ve Şengal’le ilgili alanlarda olsa da emperyalist güçlerin bölgedeki varlığı nedeni ile evrensel bir boyut kazanma olanağı da taşıyor. Rusya daha şimdiden Suriye Anayasasının taslağını PYD ile tartışıyor. Çünkü bölgenin ve Suriye’nin sorununu çözecek tek yaklaşım olarak PYD’nin demokratik ulus temelinde oluşturmuş olduğu özgür ortamdır yönetimi görüyor. Suriye ve bölgenin en dingin, huzur ve barış içinde yaşanan alanının Rojava ve o bağlamda oluşturulmuş olan Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu olduğunu biliyor. Özgürlük Hareketinin bu demokratik ulus projesi ve söz konusu projenin üzerine oturduğu kuram sadece bölge halklarına değil insanlığa da umut vermektedir. Bu umudun kaynağı, Newroz’un doğanın uyanışının müjdelemesinden, Newroz’u Kürt  halkının uyanması, ayağa kalkması, organize olması, öz ve özgür yönetimini oluşturmasını sağlayan yetenektir. Kawa efsanesinden; kurtuluşu, baharın gelişi, doğanın canlanmasından Kürt Halkının uyanışı ve derlenişi sonucunu çıkartan yetenek, söz konusu olguları demokratik ulus, demokratik devlet ve federasyon olgusuyla da bütünleştirmiş durumda. Artık yeni Newroz bayramımız tüm halklara barış getirsin, savaşsız sömürüsüz özgür demokratik bir cumhuriyete vesile olsun, silahların hiç olmadığı tüm insanların barış içinde tel örgüleri betonların sınırların olmadığı kardeşçe herkesin umutla bakacağı yaşayacağı bir ülke olsun. Bu seneki Newroz Bayramı, tankların, savaş jetlerinin, roketlerin olmadığı bir dünya dileğiyle 1 Mayıs işçi sınıfının Birlik-Mücadele-Dayanışma Günü’ne köprü olsun. NEWROZ ve 1 MAYIS’ımız halklar arasında BİRLİK ve DAYANIŞMA’ya vesile olsun.


Konuyla ilişkili diğer makaleler