AKP Diktatörlüğü Sermayenin Diktatörlüğüdür!

AKP Diktatörlüğü Sermayenin Diktatörlüğüdür!

Türkiye Komünist PartisiTürkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin 5 Aralık 2014 Tarihli Açıklaması

AKP Diktatörlüğü Sermayenin Diktatörlüğüdür!

Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olur olmaz fiilen başkanlık sistemini uygulamaya koydu. Adım adım ilerliyor. Acele etmiyor. Ancak bu icraatlarının niteliğini değiştirmiyor. Dış politikası, iç politikası, ekonomisi iflas etmiş bir iktidarın korunabilmesi ve sürdürülebilmesi için her yolu deniyor.

İktidarı korumanın tek yolu, baskı, sindirme ve zor unsurlarıdır. İktidar, beş alanda bu çizgisini geliştiriyor:

Bir: Yeni Güvenlik Paketi ile polis devletini güçlendiriyor. Daha önceki yıllarda göstermelik olarak kaldırdığı uygulamaları bu kez kendisi uygulamaya koyuyor. Faşizan yöntemleri geliştiriyor, diktatörlüğü pekiştiriyor.

İki: Dış politikada saldırgan politikasını sürdürüyor. Bu politikaya yasal kılıflar uydurmaya çalışıyor. Bu sayede “milli birlik ve beraberlik duygularını” kabartmayı amaçlıyor.

Üç: Sözde çözüm süreci ile 2015 seçimlerine kendi istediği “güvenli” ortamda girmeye çalışıyor. Bu taktiği ayrıca “Kürt sorununu ben çözdüm” edasıyla oy avcılığında kullanmak istiyor.

Dört: Kendi oy tabanını sürekli hale getirmek ve toplumu istediği kalıba sokmak için gerici-faşist eğitim ve kültür politikalarını uygulamaya sokuyor. Osmanlıca, tüm öğrenciler için, Din dersi ise ilkokuldan itibaren zorunlu hale getiriliyor.

Beş: 2015 seçimlerine engelsiz girebilmek için, işçi sınıfının ve emekçilerin sırtından tahsil ettiği vergileri, haraçları artırıyor, Bedelli Askerlik çıkarıyor, yakıt fiyatlarında indirim yapacağına, elektrik ve doğal gaza zam yapıyor, yurt dışındaki destekçisi ülkelerden ise kaynaklar yaratarak, taşıma suyla değirmeni döndürmeye çalışıyor.

Türkiye halkları bu politikalara karşı duyarsız davranmıyor. Onbinlerce tekstil, gıda, metal ve maden işçisi direnişte. Devrimci Muhalefet Güçleri seçim barajının kaldırılması için, yeni güvenlik yasalarının yürürlüğe girmemesi için yeni direniş odakları oluşturuyor. Kürt Halkı, sözde bir çözüm sürecine hayır diyor, yığınsal sivil direnişi örüyor, silah bırakmayacağını ilan ediyor. İktidar, Bakanların, Başbakan ve Cumhurbaşkanının hırsızlık ve yolsuzluklarını gizlemek için iç hesaplaşmalarını hızlandırıyor, gündemi değiştiriyor. Görsel ve yazılı basın-yayın tekelleri, burjuva iktidarının kontrolünde yayınlar, bilgi kirliliği yaratıyor, sansür uyguluyor, gerçekleri gizliyor ve kendi amaçlarına uygun propaganda mekanizmalarını çalıştırıyor.

AKP İktidarı, sermayenin diktatörlüğüdür, burjuvazinin diktatörlüğüdür. AKP gitsin, “kötünün iyisi” gelsin demek, kendi amaçları için AKP ile uzlaşmak kadar sınıfa ve halklara ihanettir. İşçi sınıfı kendi iktidarı dışında alternatife mahkum değildir. Hedefinde, sermayenin, burjuvazinin diktatörlüğü vardır. Türkiye İşçi Sınıfının Devrimci Güçleri ile Kürt Özgürlük Hareketinin Devrimci-Demokratik Güçleri ne sözde çözüm süreçleri ile, ne de yeni güvenlik paketlerinin etkisi ile yıldırılıp etkisiz hale getirilemez. Halkların Demokratik Kongresi, Birleşik Haziran Hareketi ve iki oluşumun da dışında yeralan Halk Evleri ve Halk Cephesi, bu mücadeleyi hep birlikte yükseltecek koşulları yaratmalıdır.

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi
5 Aralık 2014
(www.türkiyekomünistpartisi.org sitesinden alınmıştır.)


Konuyla ilişkili diğer makaleler