AKP’nin Yeni Manevrası...Patron Örgütleri ile Türk-İş ve Hak-İş’in Ortak Yürüyüşü

AKP’nin Yeni Manevrası...Patron Örgütleri ile Türk-İş ve Hak-İş’in Ortak Yürüyüşü

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu başkanlığında düzenlenen toplantı sonrası yapılan çağrı, AKP’nin sınıfsal çıkarları bir birine tamamen zıt toplum kesimlerini “Vatan - Millet - Sakarya” mantığı ile birlikte sokağa dökmenin planıdır. Türk-İş, Hakİş, Memur-Sen, Kamu-Sen gibi kendi güdümündeki “işçi” ve “memur” sendikaları konfederasyonlarını TÜSİAD, MÜSİAD ile sokağa çıkarmaya çalışması işçi sınıfının sendikal örgütleri DİSK ve KESK’e, Bağımsız sendikalara, meslek örgütleri TMMOB ve TTB’ne, HALKEVLERİ’ne, HDK’ye, HDP’ye, DBP’ye, işçi sınıfının politik örgütü TKP’ye, tüm BARIŞ VE DEMOKRASİ BLOKU bileşenlerine, EMEP’e, ÖDP’ye, ESP’ye, EHP’ye, YSGP’ne, Partizan’a, Politika’ya, Kaldıraç’a, Söz ve Eylem’e, Devrimci Hareket’e, Halk Cephesi’ne, Devrimci Parti’ye, SODAP’a, HAZİRAN Hareketi bileşenlerine ve burada adını sayamadığımız, devrimci örgüt ve siyasi yayınlara yeni görevler yüklüyor. AKP’nin yapmaya çalıştığı, kendi yarattığı terörü, iktidarını korumak ve Erdoğan’ın Başkanlık hayallerini gerçekleştirmek için kullanarak, milliyetçi duyguları körükleyerek kitle tabanını genişletmektir. Konu ile ilgili Evrensel.net’de çıkan haber ve değerlendirmeyi aynen katıldığımız için yayınlıyoruz.

Politika

TOBB ve Hak-İŞ'in Bayrak Mitingi toplantısıSavaş çığırtkanlığının arttığı şu günlerde patron ve hükümet yanlısı işçi sendikaları ‘Teröre karşı bayraklı yürüyüş’ çağrısı yaptı. Bu çağrı, işçi ve emekçileri ayrıştırma kaygılarına neden oldu. Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu örgütlerin tutumunu eleştirerek “İşçi sınıfının ulusalcı bir tutum yerine halkların kardeşliği ve barışı öne süren bir tavır alma, emek ve meslek örgütleri temel insan haklarına öncelik vermeli, Kürt sorununun demokratik çözümünden yana tutum almalı” dedi.

Aralarında TOBB, TÜRK-İŞ, TESK, TİSK’in de yer aldığı 12 kuruluş, HDP binalarına saldırıların, Kürtlere de linç girişimlerinin yaşandığı bir dönemde işçiler ve emekçiler arasında gerginliği tırmandıracak bir eylem çağrısı yaptılar. Patron ve işçi örgütleri 17 Eylül’de Ankara’da bayraklı yürüyüş yapacaklar.

Tehlikeli Çağrı

Terörü protesto ve bayrak yürüyüşüne” çağrı yapan kurum ve kuruluşlar 17 Eylül’de yapılacak eylemde bayrak amblemli kıyafetler giyilmesini de istediler.

Aralarında TESK, TİSK, Türk-İş, Hak-İş, TOBB ve TÜSİAD’ın da olduğu 12 kuruluş, 17 Eylül’de Ankara Sıhhıye Meydanı’na “Teröre Hayır Kardeşliğe Evet” mitingi düzenleme kararı aldı. Patronların ve hükümete yakın sendikaların içinde yer aldığı grup tarafından düzenlenen basın toplantısında TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu konuştu. Hisarcıklıoğlu, “17 Eylül Perşembe günü, saat 16.30’da Türkiye’nin dört bir yanından gelip, Ankara’da toplanma kararı aldık. Tüm Türkiye’yi Ankara Sıhhiye Meydanı’nda toplanmaya davet ediyorum. Terörü lanetleyen ve kardeşliğimize sahip çıkan tüm halkımızı bu toplanmaya davet ediyoruz. Bizim en büyük gücümüz kardeşliğimizdir, gelin kışkırtıcı söylemleri bırakalım, toplumu germeyi bırakalım. Başka bir Türkiye yok” ifadelerini kullandı.

Bayrak Asma Çağrısı

Hisarcıklıoğlu, o gün toplanmaya gelemeyen milyonları da Türkiye’nin her köşesinde Türk Bayrağı asmaya davet etti.

Mitingi düzenleyen 12 kuruluş şöyle: “TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen, Türk-İş, TİSK, TBB, HAK-İŞ, TESK, TÜRMOB ve TZOB.”

Marmara Üniversitesi İİBF Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünden öğretim üyesi Özgür Müftüoğlu, “Savaş herkes için insanlık dışıdır. Savaşın ardındaki nedenlere bakmazsak sınıfsal bir yönü olduğunu, ekonomik bir faaliyet olduğunu gözden kaçırırız” diyerek işçi ve emek örgütlerinin savaşa karşı tutum takınmaları gerektiğini söyledi.

İşçi sınıfının ulusalcı bir tutum yerine halkların kardeşliği ve barışı öne süren bir tavır almalı, emek ve meslek örgütleri temel insan haklarına öncelik vermeli, Kürt sorununun demokratik çözümünden yana tutum almalı” açıklaması yapan Müftüoğlu, “Teröre karşı yapılan bir yürüyüşe sormak lazım, ‘terör’ün nedeni nedir? Neden bu terör ortaya çıktı? 35 yıldır neden silahlı bir mücadele var? Meselenin köküne inildiği zaman insan hakları ve demokrasi sorunlarının olduğu ortaya çıkıyor” dedi.

Savaş Dönemleri Sermaye Birikimini Artırır

2008 ekonomi krizinde bu örgütlerin bir araya gelip birlikte tavır ortaya koyduğunu hatırlatan Müftüoğlu, “Patron ve işçi örgütleri bir arada sanki çelişkileri yokmuş, çıkarları ortakmış gibi. Oysaki gerek kriz gerek savaş dönemleri, sermaye birikiminin arttığı ve emek sömürüsünün en fazla olduğu dönemlerdir. İşçi sınıfı savaş var diye ses çıkartamıyorsa, daha iyi çalışma koşullar için mücadele edemez. Savaş ortamında sosyal harcamalar ve işçilerin ücretleri savaşa harcanır. Ekonomi bir yana insani olarak savaşta ölenler işçi ve emekçilerin, yoksulların çocukları olacaktır. Metal direnişi gibi önemli bir direnişin, silahların sustuğu bir ortamda ortaya çıktığı unutulmamalı” şeklinde konuştu.

Hazır Kıta!

* TESK, TOBB, TZOB, TÜRK-İŞ, TİSK, HAK-İŞ ve MEMUR-SEN, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sürecinde de ‘Yolsuzluk iddialarının ayrıştırmaya neden olduğu’nu ileri sürerek bu tartışmanın istikrarsızlık getireceğini savunmuştu. Kurumlar bir açıklama yaparak “Etrafı saran yolsuzluk iddiaları ve paralel devlet iddiaları, toplumsal barışı ve istikrarı tehdit etmekte, demokrasiye ve iç barışa açık şekilde tehlike oluşturmaktadır” ifadelerine yer vermişti.

* TOBB, TÜRK-İŞ, TESK, TZOB, HAK-İŞ ve MEMUR-SEN Gezi direnişi sırasında da ‘istikrar’ı öne sürerek bir açıklama yayımlamıştı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Gezi eylemleri için “Son günlerde gösterilerin, marjinal gruplar tarafından farklı mecralara çekilmek istendiğini; gelişmelerin ülkemiz üzerinde kötü emelleri olanlara hizmet etmeye zemin hazırladığını üzülerek görüyoruz. Tüm dünya sorunlarla boğuşurken, herkesin bakışlarının yükselen Türkiye üzerinde odaklandığı bu dönemde, huzura ve istikrara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var” ifadelerine yer vermişti.

* Türk-İş, TOBB, TESK ve TİSK 28 Şubat sürecinde de sürecin aktörleri olarak darbenin yaşanma koşullarının oluşmasını sağlamakla suçlanıyordu.


Konuyla ilişkili diğer makaleler