1 Mayıs’lar Barometredir…

1 Mayıs’lar Barometredir…

Bu yıl 1 Mayıs’ı Bursa otomotiv işçilerinin patron işbirlikçisi sarı sendikalara yürüttüğü şanlı direnişin, Suluova’da Yeni Çeltek Maden işçilerinin direnişlerinin, Soma ve Ermenek’te katledilen madenci kardeşlerimizin ailelerinin dinmeyen acılarının etkisi altında karşılıyoruz.

22 Temmuz Suruç, 5 Haziran Diyarbakır, 10 Ekim Ankara Katliamlarında, Kürdistan’da iç savaş koşullarında katledilen kardeşlerimizin acısı ile karşılıyoruz.

Üniversitelerde, mahallelerde, fabrikalarda en ufak bir muhalefet hareketinin baskı ve terör ile ezmeye çalışıldığı, akademisyenlerin, gazetecilerin sadece görüşlerini dile getirdikleri için tutuklandıkları bir ortamda karşılıyoruz.

TOMA’lar, Akrepler, Kirpiler artık metropollerin cadde ve alanlarının aksesuarı oldular. Lacivert ve kırmızı yelekli sivil polislerin halkın arasına karışmasının kanıksandığı bir günlük hayat yaşıyoruz. Suruç, Cizre, Sur, Nusaybin, Yüksekova sakinleri ise tank bombaları ve roketlerle yerle bir edilen evlerinin, yaşam ortamlarının, keskin nişancıların gölgesinde geçirdikleri günlerin karanlığında 1 Mayıs’ı karşılıyoruz.

***

Bu ülkenin işçi ve yoksul emekçileri, toplumun değişik katmanlarından halklar böyle bir muameleyi hak etmiyor. Bu koşullarda 1 Mayıs karşılamak istemiyor.

Ülke yöneticilerinin boğazlarına kadar pisliğe battığı, yalan, hırsızlık, dolandırıcılık, gasp, tecavüz ve şiddetin normalmiş gibi sadece izlendiği bir dönemdeyiz. Oturdukları Saraylar, kullandıkları ultra lüks araçlar, ellerinin altında istedikleri gibi harcadıkları milyarlarca dolarlık örtülü ödenekler ise emekçilerin asgari ücretlerinin SGK kesintilerinin kimler tarafından ödeneceği tartışılırken, sokaklarda insanların açlıktan dilendiği, çöp toplayarak geçindiği bir ülkede birileri tarafından har vurulup harman savuruluyor.

Bu düzenin böylesi koşullarda ve bu şekilde sürmesi mümkün değildir. Onu bildikleri için diktatörlüklerini kurumsallaştırmayı ve ülkeyi polis-asker devletine dönüştürme çabası içindeler.

Bunu engelleyecek ve onlara gereken dersi verecek tek güç, işçi sınıfının, yoksul emekçi halkların, ezilen sömürülen yığınların, vahşet ile karşı karşıya kalan Kürt halkının, örgütlü, birleşik, yığınsal direniş hareketi olabilir.

1 Mayıs’lar her zaman ülkede savaşsız ve sömürüsüz bir düzen yönünde mücadelenin barometresi olmuştur. Bu sene barometre ne gösterecek hep birlikte yaşayacağız. Ancak barometrenin yükseldiği ve önümüzdeki dönemde tepe yapacağı kesindir. Birileri saraylar inşa ederken birileri de direnişi inşa ediyor.

Politika


Konuyla ilişkili diğer makaleler