Nisan 2021

Newroz Ateşi…

Newroz Ateşi

Newroz,  Covid-19 pandemisinin insan sağlığını tehdit ettiği ve MHP destekli AKP Rejimi’nin ülkeyi cehenneme çevirdiği çok ağır ekonomik- politik koşullar altında kutlandı. En yığınsal çıkışlar Mezopotamya bölgesinde ve İstanbul’da yapıldı.  Newroz’un coşkusu ülkeyi sardı. Ve sarmakla kalmadı, egemenlerin, zalimlerin tahtını da sarstı. Bu gerçeği kim inkar edebilir? devamı


Newroz Yeni Bir Güne Uyanmanın Şafağında Özgürlük Ateşini Tutuşturdu ! Kürtler Bir Kez Daha ‘Biz Buradayız’ Dediler !

Newroz

 

TC, hükümetler değişse de Kürt meselesinde her sıkıştığında  başa dönerek  bir başarı hikayesi yaratmak istiyor. Hikayenin neresine bakarsanız bakın yalan temeline oturtulmuş gerekçelerle Kürtlerin özgürleşmesinin önü alınmak istenmektedir. Bölgede barış içerisinde yaşamak isteyen halklar için de TC’nin bu tutumu büyük bir engel oluşturmaktadır. devamı


Gelecek Pasifik’te Belirlenecek Ulusal Halk Kongresinin Kararları Işığında Çin Halk Cumhuriyeti Ve Dünya Politikalarına Etkileri Üzerine

Dünyanın, dolayısıyla insanlığın yakın geleceğinin Pasifik Bölgesi’ndeki gelişmeler tarafından – olumlu veya olumsuz anlamda – belirleneceğini söylersek, bu, en azından güncel koşullar altında abartılı bir iddia olmayacaktır. Emperyalist-kapitalist dünya düzeninin içinde debelendiği çoklu kriz ortamının meydan okumalarını, ABD emperyalizminin Çin Halk Cumhuriyeti’ne (ÇHC) karşı artan saldırganlığını ve ÇHC’nin dünya çapında genişleyen iktisadi ve siyasi etki alanlarını göz önünde tutarsak, bu iddianın altını doldurabiliriz. devamı


MARKSİZM-LENİNİZM KLASİKLERİ DİZİSİ: I KOMÜNİSTLERİN EĞİTSEL ÇALIŞMA VE MÜCADELE PERSPEKTİFİNDE MİHENK TAŞI BİR ESER: KOMÜNİST PARTİ MANİFESTOSU

Kommunistisches ManifestKarl Marks’ın, dolaşan komünizm heyulasının verdiği korkuyu dile getirdiği günden bu güne, burjuvazinin bu korkusu artarak devam ediyor. Reel Sosyalizm’in uygulandığı devletlerdeki karşı-devrimlerden sonra, tarihin sonu ilan edilmesine rağmen, Marksist-Leninist ideoloji Kapitalist-Emperyalist ideologların gündeminden düşmedi. Geçmişin kaba anti-komünist şartlamaların yerini, sosyalizmi yeniden tanımlama ve kapitalizmin sınırları içinde tutacak ehlileştirmiş bir içeriğe kavuşturulma projeleri başlatıldı. Önce Stalin’in gözden düşürülme çabalarına hız verildi. Ardından Lenin’in aşıldığı, Marks’ın da eleştiri dışı kalmaması gerektiği üzerinden yoğun bir ideolojik bombardımanla sürdü. devamı